Benim hiç sevindiğim bir kaybım olmadı. ''Oh be kurtuldum. Zaten değmezdi'' diyemedim kimsenin ardından. Her giden bir cenaze bıraktı içimde, bir yara açtı, bir parça aldı... Mükemmel biri olduğum için değil... Sadece kolay inanan, çabuk seven ama zor vazgeçen bir kalbim var. Hepsi bu...
İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler. Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş... Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan. Sen benim içime attığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım, umudum... Sen benim hissettiklerimsin...
Sen, bir daha hissedemeyeceğim tek şeysin....
*Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar. (Ezgin Kılıç)