BENİM KALBİM TEMİZ Mİ?

İnsan inanç durumunda ikiye ayrılır.

Ya kafirdir, yani inancı yoktur.

Ya da mümindir, yani iman sahibidir.

O, sizi yaratandır. Artık, kiminiz kâfirdir, kiminiz mü’mindir. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir. Tegabün 2

İnsanların iman etmeleri veya kafir olmaları kendi istekleri iledir. Allah, kimseyi iman edin ya da kafir olun diye zorlamaz. Dileyen kafir olur, dileyen mümin. İşte bunun böyle olduğunu açıkca bildiren ayet.

Ve de ki: “O hak [gerçek], Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Kehf 29

Mümin, iman sahibi insandır.

Mümin,

inanılması gerekene inanan,

inandığı şeylere güvenen,

kendisi güven içinde olan

ve çevresine güven veren insandır.

İnanılması gereken kim? Elbette Allah.

İnandığına güvenen kim? İman sahibi insan.

Kendisi güven içinde olan kim? Allah’a iman eden ve O’na güvenen, emirlerini yerine getiren insan.

Çevresine güven veren kim? Allah’a iman eden,O’na güvenen ve kendisi de güven içinde olan insan.

Sen, ben, ötekiler, yani hepimiz, bu tanıma uyuyor muyuz?

Bence hayır, uymuyoruz.

Ama bayrak gibi elimizde bir kozumuz var kendimize ve topluma karşı: BENİM KALBİM TEMİZ ARKADAŞ.

Allah’a iman ediyoruz diyoruz, Allah’a iman ettiğine inanan çevremizde bir çok insan var sanıyoruz, ama onlara güvenmiyoruz. Yalan mı? Adam yarın şunu yapacağım diyor, yapmıyor. Ertesi günü borcumu ödeyeceğim diyor, ödemiyor. İyilik yapıyorsunuz, karşılığında size kötülük yapıyor. Şu malı, insan veya başka değerli bir şeyi emanet ediyorsunuz, korumuyor, geri vermiyor, ihanet ediyor.

Sonra da kalkıp ben doğru adamım, müslümanım, namaz kılıp oruç tutuyorum diyor, dahası kalbim temiz diyor.

İyi güzel de, sözü tutmayan sensin, gizli gizli orucu yiyen de sensin, bayrama oruç tutanlardan daha istekli hazırlanan da sensin.

İzmariti sokağa sen atıyorsun, çevre kirli, pis diye bağıran çağıran sensin, evde anana babana bağırıyorsun, öfkeni karından kızından çıkarıyorsun, onları dövüyorsun, sövüyorsun, kolundan tutup sokağa atıyorsun.

İnsanlar görmesin diye yapmadığın şeyleri, yalnız kalınca kimse görmüyor düşüncesi ile, doğru yanlış her şeyi sen yapıyorsun?

Günahın açığını da gizlisini de yapmayın. Enam 120

Yaparsanız ne olur günahın açığını da gizlisini de? Ayetin sonunda Allah diyor ki, c e z a l a n d ı r a l a c a k s ı n ı z…

Ama sen hepsini yapıyorsun… Allah’ın emri aklına bile gelmiyor.

Senin kalbin temiz öyle mi?

Arkadaşının, komşunun, ticaret yaptığın insanların yüzlerine gülüyorsun, onlar arkalarını dönünce arkalarından ağzına geleni de söyleyen sen değil misin?

Ortak olduğun iş yerini sen soyuyorsun. Bazen duvarları kasaları yıkıp paraları da çalıyorsun. Ona buna trende vapurda gülücük atıyor, insanların cüzdanını da sen çalıyorsun.

Ama senin kalbin temiz, hem de tertemiz.

Malı hileli satan sensin, ucuzluk var deyip insanları başına toplayan, ama normal fiyatından yine de fazlasına satan sensin. Telefonda insanları azarlayan, küfür eden, ben devletin polisiyim, askeriyim deyip fırsat bulunca garibanı tokatlayan da sensin. Ama aynı sen zengine , ünlüye, otorite sahibine boyun bükerek karşısında eğilen de sensin.. Niye..?

Çünkü senin kalbin temiz.

Her besin maddesine gerek tarlada, gerekse tezgahta hileyi karışrıp ondan haksız kazanç sağlayan kim? Sen… ben… o…

Aynı sen namaza da koşuyorsun.. Orucu da tutuyorsun… Hacca herkesten önce gidiyorsun. Neden, senin kalbin temiz..

Başını örtmüşsün, yüzünü kapatmışsın, uzun giymişsin sıcak ağustos ayında, gören ne müslüman bir kadın der sana… Kalbim de temiz.. Ama sen oturmuşsun işlek bir kaldırım kenarına kebapları kokuta kokuta öyle yiyorsun ki, görenlerin ağzı sulanıyor…

Senin kalbin temiz ya…

Kuran okumasan da olur.. Sonra namaz kılmasan da tabi. Oruç tutmasan da olur, dayanamıyorsun çünkü. Allah’ı anmasan da olur.. Yemek yemeye başlarken Bismillah demesen de olur. Çünkü kalbin temiz senin.

Sen içkinin en alasını içersin, kumarın en katmerlisini oynarsın, saza bara, eğlence yerlerinin en hasına gidersin… Gördüğün, ele geçirdiğin kadınların, kızların namusuna olur olmaz dil uzatırsın, fırsat bulunca onları cinsel isteklerinde kullanırsın… olsun.. Ne var bunda ki.. Senin kalbin tertemiz.

Sen yemek yaparsın lokantalarda, mutfağında it durmaz, tatlı yaparsın leş gibi kokar tatlı yaptığın yer, fırında çalışırsın, işcisin , patronsun, insanlar da patron da ekmek yapılan yerler de kir pas içinde. Ama tezgahların düzenli, tatlılar harika görünür, yemekleri allar pullarsın… senin için başka, dışın başka ama senin kalbin temiz..

Her türlü rezaleti yapanların, kural nizam tanımayanların, kanunsuz ve ahlaksız işler peşinde koşanların sığındıkları bir limandır “BENİM KALBİM TEMİZ DEMELERİ.”

Bir su bardağının içine tertemiz su koyarsan o bardaktan su akar, koyduğun gibi tertemiz. O bardağın içine süt koyarsan, süt akar, bal koyarsan bal akar, sirke koyarsan sirke akar, peki zehir koyarsan bal akar mı? Süt, su, sirke akar mı? Hayır.. Ne akar? Zehir akar.

İnsanların kalblerinde olanlardır dışına yansıyanlar.. O kalbin içinde çalmak, haram helal demeden yemek düşüncesi varsa, oradan dışarıya hırsızlık yansır, ahlaksızlık yansır.

O kalb, temizlik düşüncesinden yoksunsa, içinde bundan eser yoksa, dışarı pislik akar. Kokar o insan, dişleri iğrendirir insanları, gözlerindeki çapaktan kaçarsınız..

O kalbin içinde sana emanet edileni vermemek, verdiği sözleri tutmamak varsa, oradan ihanet, oradan yalan akar etrafına,çevresine..

O kalbin içinde Allah’a iman var da güven yoksa, oradan dışarı vurdumduymazlık, sözde müslümanlık sözleri, görüntü dindarlığı akar dışarı. Oradan şirk akar. Böyle gönüllerin içinde falcıya koşmak, onların söylediklerine güvenmek yansır dışarı. İsteklerini Allah’tan değil de türbelerden, ağaçların dallarına bağladıkları çaputlardan isterler. Amma derler ki, Allah’a iman ediyoruz, kalbimiz temiz.

Kalbimiz temiz diye etrafta caka satanlar, mallarından zekatı vermezler…

Bir yardım isteyeni kovalarlar…

Sokağı kazarlar, boruyu döşerler, üstünü kapatmadan giderler.. Gelen araç içine düşer giden araç..

Bunlara selam verirsin almazlar.

Bunlar Kuran’ı dinlerler, anlamazlar, anlamak istemezler, Türkçe meal oku dediğinde sana kızarlar.

Bunlar, fatihayı tam beş saniye okuyup ellerini yüzlerine çalarlar..

Yeri gelince bunlar, dini en iyi bilenlerdir, siyaseti de çok iyi bilirler, hele ahlak üstüne bunlardan ahlaklısı yoktur.

Bir adam oturur birini över. Şu adam var ya, bakma öyle dediklerine, mert adamdır ha, kimseye zarar vermez, güler yüzlüdür, ona buna yardıma da koşar, fakir fukaranın dostudur, yoksulun yanındadır, iş bilir, iş bitirir.. Bakma sen onun için şöyle böyle dediklerine.. ONUN KALBİ TEMİZDİR.

Toplumda kalbi temiz diye bilinen milyonlar, on milyonlar vardır. Ve bu kalbi temizleri metheden, onu örnek gösteren de on milyonlar vardır ülkemizde. Bu on milyonların hepsinin kalbi temizdir.

Şu adam var ya, falan şeyhin mürididir. Ne mübarek şeyhi vardır onun. Kalbi tertemiz..

Şu adam mezhep mensubudur, şu cemaat üyesidir, şu bilmem hangi gurubun üyesidir, şunlar şu tarikattandırlar.. Ne mübarek insanlar.. hepsinin de kalbi temizdir. Bu kalbi temizin birine sorun bakiyim, Allah dinin parça parça edilmesini yasaklamıştır, biliyor mu?

Milyonlarca insanlar haksızlığa zulme uğrar.. zulme uğrayan sesini çıkaramaz, onlara zulmeden zalimdir. Ama kalbleri tertemizdir.

Neden böyle..?

Bunların kalbleri temizdir, düşünceleri güzeldir.

Hayır… hayıııııırrrrr… Bin kere hayııııırrrr

Bu durumda olanların kalpleri temiz değildir. İçi kirle doludur. Çünkü o kalbin içindekiler dışarı yansımaktadır, bunlara güven olmaz, bunlar huzurlu ve mutlu değillerdir, kendileri güven içinde değillerdir, bin bir vesvese vardır kafalarında, şeytan bunları boş bırakmaz, insan cinleri de bunların en iyi arkadaşlarıdır.

Allah’a iman eden, yani O’nun varlığına birliğine inanan ama Allah’a güvenmeyen insanlardan ne kendilerine ne de çevrelerine hayır gelmez.

Güven içinde olmayan güven verebilir mi?

Güvensiz davranışlar içinde olan güven içinde olabilir mi?

Şimdi kendinize, kendimize bakalım…

Biz nerdeyiz…. Kalbimiz temiz mi? Yoksa kirli de biz, bilmiyor muyuz?

Belki şu an temiz olmadığını anladınız, temizlemek için ne yapacaksınız? Karar veriniz, verdinizse düşünmelisiniz.

Kalbinizin içine bakınız. Her türlü davranışınızı kalbinizin içi ile karşılaştırınız. Varsa sizi rahatsız eden şey , onları atınız, yerine güzel şeyler koyunuz.

Allah diyor ki, malınızdan infak ediniz. Ya da diyor ki, ben iyiliklere bire on sevap veririm. Bunlar Kuran ayetleridir. Ee, Allah’a iman ediyoruz, şimdi iyilik yapmayı neden Allah rızası için yapmıyoruz? O, bu, şu veya öteki ne harika iş yaptı desin diye yapıyoruz? Eğer niyetinizde böyle bir değişim olduysa kendinizi hesaba çektiğinizde, kalbiniz temizlenmeye başlamıştır.

Benim kalbim temiz diye diye insanlar hava atmaya, kendi reklamlarını yapmaya başladılar ve hem insan hem de toplum düzeni bozuldu. Artık benim kalbim temiz demek yerine, Allah rızası için iyi söz söylüyorum, iyi davranışlarda bulunuyorum ve iyi iş yapıyorum demek zamanı gelmiştir.

Benim kalbim temiz diyenler, kalbinizi ne ile temizlediniz. Allah’ın kitabını anlayarak kaç kere okudun? Bu dinin tebliğcisi, Allah’ın Elçisi’nin hayatını bilir misin? Günde kaç kere dua edip Allah’tan yardım istiyorsun? Yaptığın bir iyiliğin karşılığını teşekkür için bile olsa insanlardan mı, yoksa Allah’tan mı bekliyorsun? Sokak ortasındaki taşı kaldırıyor musun? Kaldırırken seni görenler ne iyi adam desinler diye mi, yoksa Allah’ın mümin kulları bu taştan zarar görmesin diye mi kaldırıyorsun?

Bu ülkeye yol yaptıranlar, okul, cami, köprü yaptıranlar, su getirenler, hastane yaptıranlar ve çeşitli hizmetlerde bulunanlar, bütün bunları Allah’ın rızası için mi yapıyorsunuz, yoksa Allah’ın rızasını aklına bile getirmiyor, toplum sizi alkışlasınlar diye mi yapıyorsun? Kalbin Allah için mi temiz senin, yoksa toplum ne kalbi temiz insan desinler diye mi temiz?

Söz ve davranışı sevap için yapanlar, kazananlar; desinler diye yapanlar ise kaybedenlerdir.

Kalb, gerçek anlamda ancak iman içine girince, Kuran içine girince temizlenir. Kalbdeki Kuran ışığı, onun temizliğini hem yapılan işe, hem söylenen söze, hem de yapılan davranışına yansıtır, iş güzel olur, söz güzel olur ve o sözde durulur, davranışlar sıcak olur ve insanlar o davranışları severler.

Yoksa sen istediğin kadar BENİM KALBİM TEMİZ de dur, söylemekle olmaz bunlar, yaşamakla, yaşatmakla, eylemle ancak belli olur. Diğer insanlar da anlarlar ki, ŞU ADAMIN KALBİ TEMİZDİR. Çünkü ordan Kuran’a uymayan, imana uymayan hiç davranış etrafa yansımaz.

Kuran’a uymayan her şeyi yap, yap, yap.. sonra da kalk BENİM KALBİM TEMİZ de.

Hayır, senin kalbim asla temiz değil.

Allah, kalbi temiz kullarından eylesin.