Şimdi bir meyhaneye girelim.
Kuytu bir masaya oturup ortamı kolaçan edelim.
Dost meclisiyle beraber oturan neşeli, muhabeti bol olan masalara bakalım.
Birde tam çaprazına oturmuş tek başına kadehiyle gönül bağı kurmuş berduşa bakalım.
Bir sigara yakalım,
Beyaz leblebi ve bir kadeh rakı söyleyelim masamıza;
Şimdi o dost meclisinin çaprazında oturan berduşa içki getirip götüren garsona bi bakalım, onun şuçu günahı ne ?
Bence garsonun hiç bir rolü yok bu hikayede o sadece bir emir kulu. Geçindirmek zorunda olduğu bir hayat için çaresizce çalışan bir işçi.
Dost meclisinde oturanların suçu ne peki ?
- Lanet olası pislikler..!.
Bana kalırsa kadehine sarılan berduşun'da hiç bir suçu yok.
Bütün suç o berduşu o hale getiren vicdansız'da.
İradesini kaybettiren, içkiye kadehlere düşüren o acımasız'da.
Bütün haram ve günahta o acımasızın..