Berkin Elvan

Bi çocuk öldü, dediler ki elinde sapan vardı, dediler ki büyüyünce solcu olacaktı, dediler ki ne işi vardı sokakta, dediler ki polise taş attı, dediler ki aleviydi, dediler ki o kargaşada yollamasaydı, hep dediler, hiç durmadan bir şeyler dediler.. Hangisine bakacağımı şaşırdım, hangisi insandı aradım.. Vicdanları nereye gitmişti, kalp yerine koydukları taş ağır gelmiyor muydu bedenlerine.. Berkin dedim Elvan dedim daha 14 yaşında devlet eliyle öldürüldü dedim, öldüğünde 15 yaşına girmişti ve 16 kiloydu dedim hepinizin insanlığından daha ağırdı dedim, o dedim daha çocuktu, daha kahvaltısını edemedi dedim, annesi ona kızacaktı dedim, izin vermediniz annesinin ona kızmasına, izin vermediniz ardından da koklamasına, susan her insan olarak sizler de parmak bastınız Berkin'in ülkenin dört bir yanına dağılan kanına, dediler ki tek ölen çocuk Berkin mi? dedim ki ölen her çocuk kopan bir damarımız, her biri gözyaşlarımızdan nasibini aldı ama Berkin çocuklarımızı canlarımızı emanet ettiğimiz başbakanın kölelerinin kurbanı oldu.. Adı bu kadar anılıyorsa sebebi budur, devlet eliyle işlenen cinayettir. Berkin koca bir ülkenin sızlayan yarası olarak kalacaktır, en az 3 Berkin yapın devlete alacak taze can gerekiyor.. Berkin Elvan diyorum hep 15 yaşında kalacak.. Ailesi asla "çok mutlu" olamayacak, her gülümseyişinde Berkin'i hatırlayıp suçluluk hissedecek bir ana bıraktınız geriye, asla içi gülemeyecek bir ana, bu yüke ne kadar dayanabileceği meçhul bir ana..