Bir gün daha bitti yalnızlığımla birlikte. Bir yaprak daha sarardı, daha sonbahar gelmeden. Bir adam daha öldü dizleri hiç titremeden. Ben hala yaşıyorum, yalnızlığımla birlikte. Ben hala seni seviyorum. Yalnızlığı seviyorum. Yalnız insanların doluştuğu bir sokakta, yıkık dökük bir evde boğuk bir sesle yaşıyorum. Yalnızlık diye çalınıyor kapım. Kimse yok halbuki kırık kapımın önünde. Hayal bile kurmuyorum artık. Bir kıraathane var az ileride. Terk edilmiş ve insanlardan uzaklaşmış kişiliklerle dolu bir kıraathane. Ama öyle tahmin ettiğin gibi bir yer değil. Çay içen, okey oynayan, dumanları birbirinin yüzüne doğru atan kimse yok orada. Yalnızlık çeşmesi var sokağın başında. O çeşmeden su aktığını geldiğim günden beri görmedim. Hiçbir beden eğilip su içmeye teşebbüs etmedi. Yalnızlık adını verdiğimiz bir tımarhane var daha sokağa gelmeden. Oradan çıkan her insan mutlaka gelir sokağımıza. Ve yalnızlık, herkese göre değildir yalnızlık. Her beden kabullenemez yalnızlığı. Herkes yaşayamaz bu sokakta. Herkes giremez bizim kıraathanelerimize. Herkes su içmeden geçemez çeşmelerimizin önünden. Ve asıl önemli olan, herkes tımarhanemize girmeden gelemez sokağımıza. Yerleşmek için kimse gelmedi daha. Kimse kalıcı değil. Ya yalnız ölenler mezarlığına gömülür gelenler. Ya da çeker giderler. Bir kütüphanemiz var tarif edemeyeceğim bir yerde. Hangi evden dışarı adımını atarsan at hep sağında kalır kütüphanemiz. Herkes doluşur oraya, kimseyi göremezsin. Ve şimdi vasiyetlerimiz okunuyor yalnızlık balkonundan. Sıra benimkine geldi. Derin bir sessizlik. Kime veriliyorsa vasiyet kağıdım boğazı düğümleniyor ilk satırımı okuyan. Şöyle yazıyordu ilk satırda,
"Mutluluğu yaşarsanız, etinizi sıkıştırın. Mutlaka uyanacaksınız o güzel uykunuzdan."
Vasiyetlerimiz okundu ve şimdi herkese bugüne kadar kimsenin vermediği çiçekler dağıtılıyor. Herkes yalnız olmaktan ilk defa mutlu. İlk defa yüzümüz gülüyor bu kimsesiz sokakta. Ve ilk defa hislerimiz başkalarına iletiliyor bu yalnızlık balkonunda. Şimdi etimi sıkıştırma vaktim geldi. Birazdan uyanacağım bu güzel uykumdan.
Arjin Kıran