BİR İLİŞKİDE ORTAK OLMASI GEREKEN OLMAZSA OLMAZ OLAN O NOKTA.
Sevmek, aşık olmak, bağlanmak ve bir ömür adamak. Ne de güzel tabirlerdir öyle değil mi? Herkes eksik geldiği bu dünyada tamamlanmak için gelmiş ve kendisini tamamlayan bir eş arayışı içindedir. Bir ömür nasıl güzel yaşanabilir derseniz bana size kesinlikle şunu söylerim... Sevdiğiniz biri ile yaşlanmak. Şaraplar yıllandıkça insanlar yaşlandıkça işte... Her şey burada.
Bu güzel arayış, belki de insanoğlunun ömründe aradığı en manidar arayıştır. Lakin insan hatalarla dolu ve burada da aynı hataya düşüyor, düşüyoruz. Kusura bakmayın ama narsist bireylersiniz. Kendinize tapıyorsunuz. Bana, ne alakası var diye cevap vermeyin sakın. Kendinize tapmasanız, kendinizin karşı cins versiyonunu aramazdınız. En ufak detayın bile ortak olması bakın inanmayacaksınız ama felakettir, korkunçtur. Kısa süren ilişkilere ve en ufak sallantıda yıkılan ilişkilere bakarsanız eğer şunu görürsünüz: Her şey ortaktır. İnsan kendisine tahammül edemediğini dürüstçe ifade ederken, kendisinin aynısını ömrüne alması, ömrüne harakiri yapmasından farksızdır. İnsanın kendisine tahammül edemezken, tahammül edemediği kendisine benzer karşı cins birisine ömür adaması intihardır. Her iki tarafın kaderine yapılan bir suikasttan farksızdır bana göre.
Ömrümü adayacağım insanda arayacağım tek ama tek ortak nokta müzik zevki olacaktır. Bundan öte ortak noktaya cidden ihtiyaç yoktur. Bir insan ile ne kadar farklıysanız, bir ömür onu tanımak ile geçer. Bir ömür sürecek birliktelikler böyle kurulur. Aynı müziğin ritminde sallanırsınız, o başka fikirlere sahiptir. Onun fikirlerini anlamaya gayret edersiniz, onu anlamaya çalışırsınız ve bu süreçte yıllar geçer beraberken. Aynı müziğe kadeh kaldırırsınız ama o mor rengine tutkundur siz bordoya bağlısınızdır. Mor rengindeki gizemi çözmeye yeltenirsiniz. Birkaç yıl da böyle gider... Bir insanı asla tamamen tanımamalısınız. İnsan merakına bağlıdır. Sürekli tanıyacak bir nokta, merak edecek bir şeyler bırakmak gerekir. Aynı müzikle bir manzarayı izlersiniz. O gökyüzünde uçan kuşlara hastadır, siz güneşin batarken ki kızıllığına... Ama o kızıllıktaki kuşları anlamayı denersiniz.
Kim ne derse desin bir insanı yalnız ve yalnız tanımaya, anlamaya çalışırken seversiniz.
SEVGİLYE KALIN