Bir umut vardı, yavaşça yanan,
bazen rüzgarla, bazen sessizlikle sönen.
Ve her gece, her yeni gün,
o umut, bir adım daha küle dönüşürdü.
Ama yanan her şeyin gerisinde
bir kıvılcım kalır,
belki de yeniden doğar diye.
Küller arasında aradım seni,
bütün parçalarını birleştirerek,
ama ne kadar aradıysam,
o eski ışık asla geri dönmedi.
Herkes kaybolmuştu,
ama ben,
söndüğünü bildiğim umutları
yeniden yakmayı denedim.
Bir zamanlar tutunduğum ışıklar,
şimdi sadece hatıra.
Ama o hatıralar,
gözlerimde bir yanık iz bırakır.
Her küle dönüşen umut,
yeniden bir ateşe dönüşebilir mi?
Bunu bilmeden,
küller içinde kaybolurum.