Bir gurbetlik var içimde sanki
Ulaşamadığım kadar uzakta, içinde olabileceğim kadar da yakındaydı kusursuz işlenmiş zümrüt gibi şeffaf ve değerliydi..
aşkın alt dallarını yaşatırdı, böyle dediğim de gülerdi
sahi aşkın alt dalları olur mu?
hüzün değil miydi? içinde aşkı barındıran saçların değil miydi? kokusu ciğerlerime zarar veren nefret değil miydi? aşkı körükleyen gözyaşı değil miydi? okyanusları dolduran ve daha niceleri değil miydi?
aşkın alt dallarını yaşatan...
sen anlamazdın ama ben sessiz, sessiz severdim sonrada yüreğimi susturup sessizce giderdim
aşkın alt dallarını yaşadım ben sende,
hüzünler biriktirdim içimde
gülücükler sakladım gamzelerin de
söylenebilecek en güze şiirleri
sıkıştırdım dudaklarımın arasına
özlem doldu taştı satırlarımda
sen gelmedin, gelmedin
bir gurbetlik var sanki içimde geçmişin ağır yükü çöktü dizlerimin dibine yoksa, yoksa geleceğin getirdiği yük mü ağır geldi bedenime
saatler gece yarısını geçti dışarda hafif bir rüzgar içimde ise hortumlar almış başını gidiyor
bir gurbetlik var bugünlerde ruhumda ya yapraklar mevsimsiz dökülüyor yada ruhum göç etmeye
hazırlanıyor ne bir ses ne bir nefes dudaklarımın arasına sıkışmış iki hecelik isim kalbi avuçlarım da
çırpınan çaresiz bir kuş ne bir hece, ne bir ölçü ne de bir söz anlıyor musun kapı arası boşluk içimdeki aydınlık
“bir şarkı dilimde eskidikçe unutulan
Unutuldukça özlenen “
Doğruyu ve yanlışı mümkün etmem daha da zorlaşıyordu artık benim için Bedenim sanki daha da
gömülüyordu içine tek bir yanlışım tüm doğrularımı yok ediyordu kayboluyordu yavaş yavaş bir toz
zerrecikleri gibi dağılıyordu ne kadar çabalarsam, çabalayım geçmişim gölgem olmuştu takılmıştı peşime
Geceler sanki dalga geçiyordu benimle her gün bir önceki den daha uzun oluyordu odamı Rutubet
kokusu sarmıştı karanlık zemin ile buluşmuş soğuk hava bedenime çiviler batırıyor gibiydi nefes sesim
beni korkutuyordu yutkunamıyorum nefesim bile sessiz olmayı tercih ediyordu
................