Birini çok seversin, kendinden bile vaz geçersin. beklersin iki gin üç gün bir ay hatta bir yıl… sonra umudun bir mum gibi erir biter. cılız bir ışık kalır geriye. sönmemsi için avuçlarının arasına alırsın. ama açtığında çoktan sönmüş olduğunu görürsün. o zaman anlarsı ki sen sadece o mumun içindeki ipmişsin meğer. sert görünüme aldanıp güvendeyi sanmışsın. ama mumla beraber sende eriyip yok olmuşsun. geriye kalan sadece mumluktaki mum izleri kalmış…
Mumluktaki kırıntıları toplayıp eriterek, tekrar muma dönüştürmek zaman ister yeni bir kalıp ister. Tıpkı sevda gibi… Eskimiş sevdanın kırıntılarından da aynı şekilde yeni bir sevda yaratmak için, yeni bir kalp ister. O kalpte yeniden şekillenmek ister. Bulunmazsa eğer, bir köşede kalır ve kurur gider. Mumluğun dibine yapışır ve mumluğu da kullanılmaz yapar. Sevmek böyle bir şeydir işte, yenisi gelmezse o kişinin kalbine sadece acı verir ve kalbi de sevmeye küstürür. Hiç uğraş vermeden yeni bir mum alınırsa şayet, ya ipi kısa olur, ya da mumu kullanışsız. Çok para verirsen, iyisini alırsın. Sevmek de böyle bir şeydir işte, uğraş vermeden elde etmeye çalışırsan, elinde kalıverir. Tıpkı kısa mum ipi bittiğinde elinde boş mumun kaldığı gibi… Bir muma benzer sevmek, ışığı cılızdır bazen ama, baş ucuna koyduğunda titreyen ışığı eşiliğinde manzarayı seyretmek bir cam önünde, ya da sohbet etmek sevdiğinle o ışıktan kat be kat büyüktür…
Beğenilirse devam edebilinir. Ya da sizin tavsiye edeceğiniz bir başka kelime üzerinden işlenebilinir…