Bir Umut İşte

Yeni yıl dedikleri bir rakam mı sadece? Tabi ki değil. İnsanlar yeni yeni beklentiler, ümitler içerisinde hayatın onlara gülümsemesini bekliyorlar. Mutlu olmak istiyorlar. Yıllar yıllar üstüne yıkılmasın, umutlar enkaza dönüşmesin, istekler tahribata uğramasın istiyorlar. Yoksa dünya aynı dünya, güneş aynı güneş, yörünge aynı yörünge. 365 gün 6 saat içerisine acılardan,umutsuzluktan kaçırdıkları bir kaç küçük umut kırıntısı serpiştirebilmek istiyorlar. Aynı günü,aynı saati,aynı anı her birimiz farklı ruh halleri içerisinde yaşıyoruz. Aynı dünyayı,aynı yeri ve dahi aynı an parçasını birlikte yaşıyor olsak dahi Yüce Yaradan'ın yarattığı her bir canlı hayata farklı anlamlar yüklüyor.Değişen yıllar değil. Değişen düşünceler, duygular ve pek tabi biraz da görüntümüz. Aynaya baktığımız her bir anda giderek çöküntü halini alan yüzümüz,bedenimiz. İşte duygulara biraz da bu aynadaki görüntüde gördüğümüz olumsuz değişim de eklenince duygusal bıkkınlık kaçınılmaz oluyor.
Yeni yıl değil de eski yılları,Sezen Aksu deyimi ile Kaybolan Yılları tekrar tekrar dönüp yaşamak isterdim ki her biten eski yıl bir önceki yılın yeni yılıydı zaten.
Hayat ummaktan, umabilmekten ibaret. Ama bir de şu var ki eğer umutsuzsan ve buna rağmen umut edebiliyorsan şu sözü hatırla: ''Umut sadece işkencenin süresini uzatır. '' Hal böyleyken umutsuzluk çoğu zaman kötü bir olgu değildir. Umutsuzsan da mutluluğu umutsuzluğun içersinde bir yerlerde saklanırken de bulabilirsin. Umutsuz olmak, pes etmek ve mutsuz olmak anlamına gelmez.
Kimbilir;bir umut işte. Küllerinden yeniden doğabilmek her kişinin başarabileceği bir şey değildir.