En çok rüzgarı yüzümde hissetmeyi sevdim. Ve yağmurda ıslanarak yürümeyi, aldırış etmeden sağa sola dans etmeyi, sonra bir de o damlaları. Avuçlarımda bir bir biriktirmeyi, ve şarkı gibi dinledim yağmurun sesini. Şiir gibi izledim geceyi, yerde biriken sulardaki yansımama baktım durdum öylece; belki de biraz sessizce...
Çabuk ağlarım, çabuk değişir ruh halim.
Söz konusu yağmur ve sonbaharsa, bak işte orada koca bir yaradır bir kalbim.
Yüreğime üfler gibi kalırım bir müddet soğukta, üşümeyi hiç sevmem ama yine de hissederim o sonbaharın soğunu, kanayan yürek yangınlarınla.
Ömürden bir takvim yaprağı, daha eksilir, bir yağmurlu sonbahar akşamı daha. Geriye ne kalır bilmem ama yüreğimde hala koca bir düğüm, burnumun direğinde ise sızlayan buram buram bir özlem.