Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
BİR YAŞAM HİKAYESİ - Sözümoki
04 Aralık 2018, Salı 15:35 · 662 Okunma

BİR YAŞAM HİKAYESİ

Hikayenizde yaşanan olaylar tamamen gerçek hayattan alınmadır. Bir yaşamı,bir hikayeyi, bir dramı anlatmaktadır.
Daha öncesi olmakla birlikte 1956 yılı ve sonrası hikayeleştirilmiştir.

Şaban dede ve Satı nine Türnük köyünde yaşamakta ve olaylar 1956 yılından itibaren seyretmeye başlamaktadır. Anlatılagelen hikaye 1958 yılından 2018 yılına kadar olan süreyi kapsamaktadır. İçinde çok güzel anlar olduğu gibi kahrolsun bu yaşam, lanet olsun böyle kader dedirtecek yaşam kesitleri de çokça geçecektir.

Şaban dede köyde eşiyle birlikte çiftçilik ve hayvancılıkla geçinmektedir. Köyde araziler kıraç olup köyün iklimi de oldukça serttir. Günübirlik ihtiyaçlarını ormandan topladıkları odunlarla yaptıkları odun kömürünü: yaklaşık 26 kilometre mesafede bulunan Havza ilçesindeki lokanta işletmelerine satmak suretiyle, evin şeker, çay ve giyecek eşyası gibi ihtiyaçlarını temin etmektedir. Şaban dedenin iki oğlu ile iki kızı olup, erkek çocuklardan birisi ve kız çocuklardan birisi evli evde kalan kızı ise bir hastalık sonucu yaklaşık 17 yaşlarında iken vefat etmiştir. Hayatını bir oğlu eşi ve diğer evli oğlu ile birlikte geçirmektedir, O zaman evlenen çocuklarda fakirlik nedeniyle evin bir kısmında yine ailesiyle birlikte yaşamını sürdürmeye devam ederlerdi.
Şaban dede çok fakir olmasına karşın çok kanaatkar,sabırlı ve insanları, özellikle çocukları çok seven birisiydi. Çok iyi kuran okur, peygamberlerin hayatlarını çok iyi bilir ve anlatmayı çok severdi.
İlçenin ileri gelenlerini tanımak, kaymakam, jandarma komutanı, müftü vaiz gibi kişileri tanımak ve onlarla sohbet etmek en büyük hobisiydi. İlçeye geldiğinde asker arkadaşı Ziya dedeyi ziyaret etmek ve askerlik anılarını anlatmak onlar için büyük bir zevkti. Anlattığına göre Erzurum'da askerlik yaparken Atatürk oraya teftişe gelmiş ve kendisi de onun kaldığı evin korumasını ve muhafızlığını yapmış ve büyük bir zevk ve gururla anlatırdı.
Şaban dede insan iletişimini ve paylaşmayı çok seven birisiydi. Elinde olanı olmayanla paylaşmak onun için büyük bir onurdu, evine geleni doyurmadan iyi bir semaver çayı içirmeden yollamazdı. Dışarı çıktığında çocuklar onun peşinden koşarlardı. Bir gün arkadaşlarından biri olan Ahmet Çavuş bu durumu merak ediyor ve bu Şaban'ı takip edeceğim çocuklar bizim suratımıza bile bakmıyor onda ne buluyor ?... Diye merak ediyor.
Bir gün ikindi namazından sonra onu arkadan takip etmeye başlıyor, camiden çıkıp sokak arasına girer girmez çocuklar peşinden koşmaya başlıyor. O her bir çocukla sohbet etmeye başlıyor.
-Çocuklara : nasılsın oğlum,baban nasıl ?
-Bir sıkıntınız varmı ? Diye sorduktan sonra cebinden çıkardığı şeker, leblebi gibi şeyleri paylaştırıyor ve çocuklar hep birlikte neşe ve sevinçle uzaklaşıyor.
Ahmet Çavuş bir kaç kez daha takip ediyor Şaban dede yine aynı şeyi yapıyor.
Bir gün, Ahmet Çavuş Şaban dedeye peşinden yetişiyor ve yahu Şaban her gün bu çocuklara bir şeyler veriyorsun senin neyin oluyor bunlar,torunlarınmı ?
-Şaban dede: hayır mahallenin çocukları, diyor.
-Ahmet Çavuş peki neden her gün tanımadığın çocuklara bunları dağıtıyorsun ?
-Şaban dede: baksana

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Bir hatipte mutlaka olması gereken özellik sence nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.