BÖLÜM 1
"YAPTIĞINIZ HER HAMLENİN BİR AMACI OLSUN "

BÖLÜM 1
"YAPTIĞINIZ HER HAMLENİN BİR AMACI OLSUN "

"Oyun için kural basittir . Her oyuncu kendi rakibini mat etmek için ince eliyip sık dokuyarak hamlesini yapar. Ancak zaman kısıtlıdır . Oyuncu kısıtlı zamanında yaptığı her hamleyle son'a bir adım daha yaklaşır . Ancak her oyunda olduğu gibi bu oyunda da yaptığınız her hamlenin bir bedeli vardır . "

Yağmur hızını almadan şiddetli bir şekilde yağıyordu .O an için gökyüzü delinmişti . Topuklu ayakkabıların yağmurda çıkardığı ses ile büyük otelin giriş kapısına koşar adım gelen kadın, hızlıca içeriye geçti. Otelin içi gayet zenginliğin havasının solunduğu bir ortamdı. Mat renkler hakimiyetini korumakla birlikte ihtişamı içinde parıltılarla kendini destekler nitelikteydi. Altın ve gümişi rengin hakim olduğu büyük lobi çalışanların şık ve zarif görünümleri ve konuşmalarıyla daha da tercih edilesi bir yerdi. Kadın, resepsiyondaki çalışana birkaç isim teleffuzundan sonra rahatlamış bir edayla odasına gitmek için asansörün bulunduğu tarafa doğru yürüdü. Baştan aşağı sırılsıklamdı. Şaçları birbirine karışmış,yüzünden ve giysilerinden damlayan su damları onu fazlasıyla rahatsız etmişti.
Elindeki siyah, resmiyetini ifade eden çantası deri görünümü ile halâ sımsıkı elinde duruyordu. Asansörün kendi katında durmasıyla odasına doğru ilerledi. Kartını kapı girişindeki bölmeye takmasıyla duyduğu ses kapının açıldığını gösteriyordu. Zaman kaybetmeden elindeki deri çantayı bırakıp duvarda asılı saate baktı , saat daha 23:00'ı gösteriyordu . Kendini sıcak sulara teslim etmek için duşakabinin olduğu odaya doğru hızla ilerledi. Yaklaşık 20 dakika süren bu rahatlama seansından sonra bornozuyla çıkmıştı.
Odasında kıyafetlerini almak için gardırobun önüne geldi .Özenle yerleştirilmiş kıyafetleri ve renk itibariyle resmiyette sınırı olmayan bir kadındı. Kıyafetlerinde siyah beyazı barındıran bu kadın eline aldığı yüksek bel siyah kumaş pantolunu ve beyazın üstüne işlenmiş siyah bir kaç detayı olan gömleğini yatağa doğru bıraktı. Bornozunu tek hamlede indirip kıyafetleri giymeye başladı . Vücut hatları düzgün bir kadındı. Boyu yaklaşık 165-168 cm arasıydı. Dik açılı ve köprücük kemiklerinin belirginliğiyle omuz hatları gömleği güzel taşıyordu. Aurası ise en dikkat çekici bölgesi olarak nitelendirdiği yerdi. Kalın kaşlarının altında belirgin büyük kahverengi gözlerini uzun kirpikleri çevreliyordu. Elmacık kemiklerinin belirginliği yüzünü daha dolgun yapıyordu. Dudakları ise küçük ve dolgun görünüme sahipti .Saçları da bu görselliğiyle uyumlu olan ve gözlerine eşlik eden yumuşak kahve görünümündeydi. Saçlarını aceleci bir tavırla kurutma makinesi ile kurutuktan sonra doğal hali olan dalgalı durumda bırakmıştı. Gözlerine,dudaklarına ve yüz hatlarına bir kaç fırça darbesi atarak aynaya son kez baktı . Ayaklarındaki mat siyah sitilettolar boyunu bir tık daha uzatarak daha olgun göstermeye başlamışlardı. Eline bıraktığı siyah deri çantasını alarak kol saatine baktı . Saat 23:45 'di. Hızlıca odadan çıktı ve lobiye inmek için asansörün düğmesine bastı .
Kısa bekleyiş ve asansörün açılmasıyla zemin katı tuşuna basıp asansörden inmeyi bekledi. Zemin kat uyarısıyla asansörün kapısı açıldı . Ve sol tarafa gözlerini çevirmesiyle gözleri bir adamla buluştu. Yüzüne hafif bir tebessüm yerleştirdi. Lobide keyifsiz bir sessizlik hakimdi. Ayakkabılarının çıkarttığı rahatsız ses lobide yankılanıyordu. Yavaş yavaş yaklaşmaya başladığı adama doğru bakarken gözlerindeki ışıltı yerini bir an tereddüte bıraktı. Çünkü gelen kişi tek değildi. Etrafında bir anda siyah görünümlü adamlar belirivermişti. Karşısında duran adama gözlerindeki pişmanlığı anlaması için uzun süre baktı lakin pek başarılı olduğu söylenemezdi . Çünkü bir anda etrafındaki kişiler ellerini ceketlerinin arka kısmından çıkardıkları siyah görünümlü metal yığınından oluşan aletleri kadına doğrultmuşlardı. Kadın, elinde tuttuğu deri çantayı sımsıkı parmaklarıyla adeta kendine kilitlemişti. Alnında biriken ufak ter damlalarına aldırış bile etmiyordu. Bir anda buz kesmişti vücudunun her bir zerresi.Adam gözlerini çantada birleştirip sinsi bir tavırla güldü ve kadına yaklaşmaya başladı. Kadının nefesi düzensizleşmeye, rengi soluklaşmaya başlamıştı.Avuçlarına batan tırnaklarından bihaberdi. O kadar sıkıca yumruk yapmıştı ki sol elinde o an için hücre yapılanması durmuştu. Göz bebekleri istemsizce o adam hariç her yeri gözlemlemeye başladı . Onunla göz göze gelmenin hiç bu kadar korku vereceğini düşünmemesi kendini aptalca hissetmesine sebep oldu. Kadın ve adam karşı karşıya geldiklerinde silahlarda , hedef olarak halâ aynı pozisyonda bekliyorlardı.
"Çantayı bana vermek senin içi en iyi seçenek haksız mıyım?"
Kadın etrafındaki yaklaşık sekiz kişinin elindeki silahların hedefinde olduğunu görebiliyordu. Gözbebekleri karanlık adamların çehrelerinde geziniyordu .Ancak elindeki çantayı verirse de yaptıklarının hiçbir anlamı kalmayacaktı, bununda farkındaydı. Karşısındaki adamın gözlerindeki deliliği,acımasızlığı da gözlerine ok gibi fırlattığı bakışlarıyla anlamıştı .Sesi titrek aynı zamanda kesik kesik çıkmıştı .
"Sen , sen nasıl?"
Adam aldırış bile etmemişti kadının ağzından dökülen kelimelere. Elini yavaşça yukarıya, kendi baş hizasına doğru kaldırdı. Kadın gözlerini sımsıkı kapatmıştı . Şiddetli bir gök gürültüsüyle yağmur damlaları sertçe yere düşüyordu. O sırada tek el ateş sesi bütün lobi de duyuldu .Geride duyulan tek şey ise yağan yağmur damlalarının o ana tanıklık edercesine haykırışlarıydı. Sanki zaman o an ; 00:00 durmuştu.
"Oyunun ilk hamlesi son'a ulaşmak için yapılırsa bu sizin aptallığınız olur .Çünkü oyunun kuralında yazan açık ve nettir ;
Küçük avantajları biriktirin ve bekleyin.Çünkü tek bir avantaj sizin oyunu kazanmanıza yetmeyebilir ama bir kaç avantaj oyunu size kazandırır."