Bölüm 1: MEKTUP
Pencerenin yanında uyuya kalmışım. Yıldız odaya daldı. Elimdeki kağıdı saklama çabası onu tedirgin etti. Kağıdı çekip aldı, elinden almak için ne kadar uğraşsam da başaramadım. Okumaya başladı.
" Canım babam hep böyle başlamak istemiyorum ama cansın sen, sen olmadan kendimi sadece sadece nefes alıp veren bir varlık gibi hissediyorum. Hiçbirşeyden zevk alamıyorum tek tesellim hayallerim. Bak bunlardan en çok istediğim "yıldız avcısı" olmak O ne çocuksu birşey diyeceksin şimdi hayal işte düşünsene ben bir yıldız avcısıyım bütün yıldızları yakalayıp sevdikleri ile kavuşturuyorum senin yaşadığın yıldızın yanında ben varım. O yıldızdan diğer yıldıza zıplıyorum tıpkı küçükken benimle oynadığın oyunlar gibi... Bu arada orası sıcak mı babam sen çok üşürsün..."
Bu sözlerden sonra daha fazla dayanamadı.
Göz yaşları bardaktan boşalırcasına akmaya devam ediyordu. Birbirimize sarılıp ağlamaya devam ettik . Ancak sabaha karşı uyuyabildim.
2 saat kadar uyumuşum. Gözlerim şişmişti bu gözlerle bugün de okula gidemezdim.
Aşağı indiğimde Yıldız üşengeçliğini bir kenara bırakıp kahvaltı hazırlamıştı. Her zaman ki hamaratlığını konuşturup tost yapmıştı. Portakal sularını alıp masaya oturdum nedense hiç susmayan Yıldız'ın ağzını bıçak açmıyordu. Dün gece onu çok etkilemiş olmalıydı. Kahvaltımızı ettikten sonra ikimiz de bir yana dağılıp farklı işlerle uğraşmaya başladık. Yarım saat sonra mutfağı toplamaya başladık. Herşeye rağmen kendimizden geçmiştik. Bizim için böyleydi işte birbirimizin mutlu olması yada daha doğrusu mutlu gözükmesi için duygularımızı saklaya biliyorduk. Gerçek dostluk böyleydi işte...