Bölüm 2 : GÖZLEMEVİ
Hafta sonu geldi. Hafta sonları hiç değişmeyen bir planım vardı, gözlem evine gitmek. Orası bana huzur dolu geliyordu. Her hafta sonu oraya gittiğimi Yıldız bile bilmiyordu. Yani ben öyle sanıyordum. Ama bugün onuda oraya götüreceğim ,hiç iyi gözükmüyor. Hala geçen gecenin etkisinden kurtulamadı.
Bana karşı çok hassas davranmaya başladı ne desem yapıyordu, ama benim kankam bu değildi saçmalamalıydı. Bütün bunları düşünürken Yıldız odaya girdi birşey demesine izin vermeden sebepsizce sarıldım ona , o an iki damla yaş aktı gözlerimden kendimi toparlamam gerektiğini farkına vardığımda, biraz geri çekilip benimle gözlem evine gitmek istiyor mu diye sordum
- Benimle gözlem evine gelmek ister misin
-Gözlem evi! Beni oraya götürecek misin?
-Evet ama Y- yıldız bunu yapmış olamazsın...
-Evet yaptım. Ya ne yapayım her hafta sonu bensiz nereye gittiğini merak ettim.
-Bir dahakine bana sormayı denesen iyi olur aptal kız, şimdi hazırlan 5 dakikan var aşağıda ol!
-Tamam.
Dedi onun bana kırılmayacağını biliyordum ama yine de çok fazla üstüne gidemedim, tabiki gerçekten süre tuttum. Ben hazırdım zaten aşağı inip onu beklemeye başladım yaklaşık yarım saat bekledim onu ve çıktık üzerime rahat birşeyler giymiştim ama o yine şıklığından ödün vermemişti.
Yolda hiç konuşmadı. Gözlem evine vardığımızda sanki ilk kez geliyormuş gibi heyecanlanıp hayretle bakakalıyordum. İçeriye girdik direk yıldızları tanıtmak için yapılmış yıldız maketlerine yöneldi. Yanına yaklaştım ve kulağına eğilip yıldızı tanıtmaya başladım. "ah o muhteşem bir yıldız Kutup Yıldızı ya da bilimsel adıyla Polaris, Küçükayı takımyıldızının en parlak yıldızı, dünyanın ekseni ile hemen hemen aynı doğrultuda olduğundan, diğer gökcisimlerinin aksine gün boyunca yer değiştirmez ve hep kuzeyi gösterir"dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. ağzı açık kaldı
-Yıldızlar hakkında bu kadar şey bildiğini bilmiyordum.
-Beni takip ederken boş boş durucağına biraz bilgi edinseydin.
Dedim sonrasında en üst kata çıkıp teleskopun yanına oturduk. gökyüzüne bakmaya başladık farkında olmadan sesli düşünmeye başlamışım " Canım babam keşke eskisi gibi seninle burada oturup birsürü hayal kursak..." Ben yine farkında olmadan onu sarsmıştım...
.
Eve döndüğümüzde biraz geç olmuştu. Direk odama çıktım, ama uyuyamadım pencerenin yanında yıldızları seyrederken babama birşeyler yazmak geldi içimden eskiden eve geldiiğinde hep günümün nasıl geçtiğini anlatırdım ona . Şimdi yine öyle yazacaktım.
"Canım babam bugün yine seni izlemeye geldim. Ama her zamankinden farklı olarak Yıldızla birlikte geldik Yıldız benim herşeyim, sana yazdığım son mektubu okuduktan sonra çok sarsıldı. Çünkü ben hep kimse anlamasın diye mutlu gözükmeye çalışıyordum bu yüzden Yıldız'da bilmiyordu içimdeki burukluğu benim mutsuz olduğumu birtek sen biliyorsun, içimi sana döküyorum ben. Senin yıldızınla kendimi kandırıyorum . Tabi bir genç kız böyle birşeyle kendini ne kadar kandırabilirse. Sana yazacak çok şeyim var aslında. Ama bardaktan boşalırcasına akan gözyaşlarım engel oluyor bana kelimeler boğazımda düğüm oldu dedikleri bu olsa gerek. Affet babacığım yazamıyorum... "
Biraz daha düşündükten sonra yavaşça yatağıma yöneldim, başımı yastığa koyduğum anda düşünmeye başladım. Yıldız'ı bu kadar etkileyen neydi o böyle bir şeye kafayı takacak bir insan değildi başka birşeyi vardı. Bana söylemediği birşey ne olabilirdi ama ben ondan ne kadar şey saklasam da o benden birşey saklamazdı. Ne olabilirdi. Düşündükçe aklımı kaçıracakmış gibi oluyordum. Uyursam belki kurtulurum diye düşündüm ama bu kolay olmadı.d