Hastaneye vardılar. Milena, otomobilden inip “yardım edin” diye bağırdı. 2 görevli bir sedyeyle birlikte hemen otomobilin yanına gelerek, Artur’u sedyeye koydular ve acil servise doğru götürdüler. Doktor ilk incelemesinde sert bir cisimle öldüresiye dövüldüğünü söyledi Milena’ya. Hemen tomografiye aldılar. Tomografi’de beyinin hasar gördüğü ve bunun bazı komplikasyonlara sebebiyet verdiğini bunun neticesinde iç kanamanın başladığını gördüler. Hemen ameliyata aldılar. Milena, ameliyat kapısının önünde çaresizce beklemekteydi. Tıpkı, Artur’un eve gelmesini beklediği gibi. Şimdi de Artur’un ameliyathaneden sapa sağlam çıkmasını bekliyordu. Saatler geçti ve bir anda kapı açıldı. Doktor çıktı kapıdan. Milena hemen doktorun yanına gidip, titrek bir sesle: “Nasıl?” dedi. Doktor: “Elimizden gelen her şeyi yaptık, artık sadece beklemekten başka çaremiz yok” dedi. Milena dizlerinin üstüne çöktü, gözlerinden akan hüzün damlaları eşliğinde: “Sen onu koru Tanrım!” dedi.