BOŞ VER BİRAZ...
İnsan acılarına benzermiş. Ya ne yaparsa yapsın yüzünün gerginliği geçmezmiş ya da ne olursa olsun gülerek yolcu edermiş tüm kötüleri.
Güzel mi olmak derdin yoksa güzel görünmek mi? Güzel olmak,kendin olmak demektir. Güzel görünmek ise sadece bir yalandan ibarettir.
Nedir bu hallerin sebebi? Bir saç teline gurur yaparken, şimdi halatlarla seni bağlayan acının arkasındaki gölge gibisin. Oysa, gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.
Sen boş ver milletin ne düşündüğünü. Asıl seni mutlu edebiliyor mu düşündüğün şeyler. Bırak, önce zihnin sonra da kalbin bağışıklık kazansın hayal kırıklıklarına.
Nedir derdin? Mutluluğunu paylaşmak mı? Mutluluk, kendini bir manzaranın, bir anın, bir ortamın alıcısı olarak bulmayı ve anın lütfunu almayı, kabul etmeyi, yakalamayı gerektirir. Bunlar görüntüde değil, gerçekte de olmalıdır.
Birileri tarafından kabul edilmen şart değil. Önce senin kendini kabul etmen gerekir. Sen de bir başkasını kabul etmek zorunda değilsin. Eğer ki; yanınızda yürümek istemiyorsa bir insan, istemeyeni kendi vaktinizden çalarak ikna etmeye çalışmayın..
Hatırlayın; Küçük Prens tilkiyi ehlileştirdiğinde tilki ağlamıştı. Küçük Prens de:
"Suç sende. Ben sana kötülük etmek istemedim, ama sen 'beni ehlileştir' diye tutturdun." "Ne kazandın bu işte?" Tilki: "Çok kazandım, dedi. Buğdayın rengini bir düşün." Sonra da:
"Git, bir daha gülleri gör. Onlara bakarken, senin gülünün dünyada biricik olduğunu anlayacaksın. Sonra gel helalleşelim." Dememiş miydi?
Anı yaşamaktan, anlayış, bilgelik ve güçten daha önemlisi sevecenlikle çalışmaktı; kendimiz için, başkaları için, hayat İçin... Çünkü, olgunluk, içinde bulunduğunuz durumu değiştirmek yerine kabullenmektir. (Stephen Russell)
1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
