Şurada zaman dursa ve hiç akmasa dediğim zamanlar oluyor ara sıra.
Bir kavanoza koyup saklayayım dediğim anlarımı, hafızama kazımak için var gücümle çalışıyorum. Olur da unuturum diye korkuyor, binlerce arşivle fotoğraflıyorum yetmiyor bazen, sadece yazıyorum...
Gözümün en buğulu olduğu zamanlar da hafıza kavanozumundan bir damla mutluluk akıtıyor gözlerime, iyileştiriyorum. Gönlümün kırıklıklarına bir merhem arıyor, fotoğraf arşivi kavanozumda sakladığım mutlu günlerden sürüyorum, en ağıran yerlerime.
Ben sadece özlüyorum, açıveriyorum hemen, kelimelerin olduğu kavanozum. Yazdıklarıma sarılıp hasret gideriyorum, neyi tercih ediyorsak onu yaşıyoruz her birimiz.
Umutsuzluklardan umudu,
iyileşmeyen yaralardan,
en etkili merhemleri,
kendi elimizle yapmayı,
sıra sıra dizip saklamayı...
Ve çok dahasını tercih etmek varken, bu özellikle kendine ve hayata, hayatında olan her şeye...
Bu kadar acımak neden?