BU YAZI AŞIRI TOPLUM SORUNU İÇERİR (Mutlaka Oku Bilinçlen)
Merhaba, bugün uzun zamandır aklımda olan bu konuyu yazmak için site bakıyordum. Burası haricinde pek çok yerde de yazarlık yapsam da bu yazı buraya özgü olsun istedim bilhassa burada biraz daha rahatım. Öncelikle bu yazıyı okurken canınız sıkılmaz ama içerik bakımından içinizi daraltacaktır. Biz de yalan yok... Ama bunları artık içimden ve omzumdan buralara dökmem gerekiyor.
Zamanlar öncesinden yardımlaşmanın yaygın olduğu ve insan ilişkilerinin üst düzeyde bulunduğu ayrıca dış ülkeler tarafından övgü toplayan bir yapıya sahiptik. Komşuluk denen şey batıda yokken bizde fazlasıyla vardı. Cuma günleri camiye giden fertler dükkanları dahi kapamazdı. Kimse kendi kullanmayacağı bir şeyi, bir yakınına kullandırmaz veya satmazdı. Kimse birbirini kayırmazdı, çünkü herkes açık sözlüydü, kırıcı olmak bir kenara dursun ince düşünmek yalnızca ufak bir kesime özgü değildi, herkes için mevcuttu. İstisnai olarak art niyetli insanlar da vardı ama istisnalar kaideyi bozacak bir husus sayılmazdı. Lakin şimdi günümüze baktığımda istisnai olarak iyi insanlar var, genel anlamda aşırı derece de yobazlaştık, barbarlaştık...
Örneğin yalan söylemek bir pazarlama kisvesine dönüştü. Dandik ürünler güzel şekilde boyanıp kılıflanarak ederinin çokça üstünde satılmaya başlandı. Reklamlar buna göre dizayn edildi. Ürünler küçük fiyatlarla ve ufak hileler ile daha az maliyete geliyor diye eksik veyahut katkı maddeleri ile desteklendi. Yalan söyleyerek pazarladığımız bir üründen, "lan iyi iteledim he" laflarıyla övünür olduk. Kalpazanlık utanılacak bir suç iken şimdi devasa bir gövde gösterisi oldu. Ve toplumun diğer kesimi için de takdir edilesi bir kavrama dönüştü. Adı kalpazanlık değil de "pazarlama yeteneği" oldu. Suçlar meşrulaştırıldı, adı değiştirildi. İnsanların iyi niyeti ve algılarıyla oynamak bir akıllılık sayılır hale geldi.
Bunun yanında siyaset yapan bireyler için yalan söylüyor olması herkesçe normal karşılanmaya başlandı öyle ki mizaha dönüştürüldü. Yani halk kandırılmaktan zevk alır gibi bir hale büründü. Niyetim mevcut hükümeti yerden yere vurup, muhalefeti yüceltmek değil. Zira ülkede iki taraf da birbirinden kötü ve emin olun bir değişim söz konusu olduğunda yine bir hayal kırıklığı yaşayacağız. Ancak konumuz bu değil. Eski zamanlarda istisani olarak bulunan art niyetli insanlar, akıllı bireylere döndü ve toplumdaki iyi niyetli, ince düşünen "normal insanları" zehirledi. Ortada bir savaş vardı ve bu savaşı normal insanlar kaybetti. Menfaat ve çıkarlar artık iki tarafın yararına değil direk kendimize yarayacak hale döndü.
Z kuşağı, yeni nesil akıllı lakin aklı farklı yönde kullanıyor. Birçok gördüğüm z kuşağı Hristiyanlık dinine yöneliyor. Techilerine karışmak elbet ki haddim değil. Ancak buna bir inanç gözü ile bakmıyorlar, bu toplumda statü arttıran bir değere bindi. Eski zamanlardaki art niyetli insanlar öyle bir lansman ve tanıtıma başvurdular ki müslümanlık artık söylenildiğinde yeni nesil adına zikrediyorum; "utanılacak" bir duruma dönüştü. İster kızın ister kızmayın bunun sorumlusu da aile büyüklerimiz dedelerimizin ve yaşlılarımızın kendilerini geliştirememesidir.
Cinsellik artık yeni kuşak için oldukça meşru. Evlere gidip gelmeler, seks kavramı, ve z kuşağının örnek aldığı Amerikan rapciler kariyerleri ve karakterleri bazınca yolda görseniz polisi arayacağınız bir motif olmalarına karşın yine de sevildi sayıldı. Bunun suçlusu da kendi sanatçılarımızın burunlarının dikine gidip kendilerini yeni çağa uydurmak gibi konularla ilgilenmemesidir.
Biz sadece kandırdık, sevgiyi sekse indirgedik. İnsan ilişkileri, komşuluk bunları da çıkar ilişkisine döndürdük. Normalin dışında olan tüm sünepe konuları, suçları meşrulaştırdık. Yalanı kabullendik, alıştık. Değiştirmek adına kimse bir çaba sarf etmedi. Dayatılanı uyguladık, zaten ölüp gideceğiz bize ne diyerek köşeye çekildik evet şimdi gelinen son noktada bizim de payımız var abiler ablalar. Ben 21 yaşında bir birey olarak yazıyorum bunları. Sen kendine sahip çıkmaz isen kimse kendisine mukahayet olmaz ise Mervelere gidiyorum diye fuhuş meşrulaşır, gözünden sakındığın evladın ya serseri bir oğlanın hormonlarına kurban gider ya da Mervelere diye evden çıkar. Bunun sorunu ve suçlusu da ister beni yerden yere vurun ama siz ebeveynlerdir. Kızlarınızın ensesinde bir ruh gibi, sorgu meleği gibi dört bir yandan çerçevelediniz. Onun derdini dinleyemeyecek kadar ona korku verdiniz. Onu yalanlara, Mervelere diye evden çıkmasına sizler sürüklediniz.
Oğlunuzun ergenliği zamanında sanki sizler eskiden hiç ergen olmamışsınız gibi yaptıklarını örselediniz, aşağıladınız, azarladınız. Onunla, bu konularla nasıl başa çıkabileceğini konuşmadınız. Bugün ortalarda sırf utancından "Gusül Abdesti nasıl alınır" diye soramayan bir nesil var. Bunu sizler yarattınız. Eğitimde korku, ceza-ödül sistemi diye salak saçma uyarlamaları dayattınız durdunuz şimdi korku ile büyüyen bir nesil, bugün sokakta bir kadına "korku" veriyor, bir ufak erkek çocuğuna "korku veriyor" hatta sokak hayvanlarına da "korku" veriyor. Bizi bizlerden bile korkmak durumunda bıraktınız.
Kızların erkek kankaları da olabilirdi. Ama erkek çocuklara ebeveynleri vücudunda bir deli ile yaşamasına karşın onu bu konuda eğitmediler. Kusura bakmayın yanlış anlaşılıyor ise ama Cinsellik konusunda bilinçlenmek bir ayıp değildir, işte bu düşüneyi ayıplayacak kadar geri kafalı olmak kocaman bir ayıptır.
Bu ayıplayan zihniyet, ve bu baskıcı bir kafa ile çocuk yetiştirmek meyvesini kadına şiddet ve ufacık bebeğe bile tecavüz edebilecek bir cahilliği ile verdi. 3 aylık bebeğe şiddet uygulayarak verdi. Bu meyve çürük çıktı, çünkü toprak güven vermiyordu, toprak korkutmalar ile baskılar ile asla konuşup sorunu dinlemek ile değil, örselemek, aşağılamak, utandırmak, ötekileştirmek, ayıplamak ile gübrelendi. Böyle gübreye böyle meyve, bunları da siz büyüklerimiz oluşturdunuz. Güzel evlatlar yetiştiremediniz, bugün her katledilen kadında katili kadar, o katilin ebeveyni de suçludur. Güzel eğitim, doğru insanı doğru insan da refahı yüksek toplumu oluşturur. Kusura bakmayın ama ufacık bebekten haz alacak kadar aşağılık insanların toplumda artıyor olması kişisel bir konu değildir, dalı değil, kökü kontrol etmek gerekir.
Diyeceklerim bu kadar. Şimdi bu toplumu yaşanmaz kılan olaylarda büyüklerimizin payı büyük. İster hükümet on defa değişsin, isterse ekonomide dünya gücü olalım,birsürü yasa koyalım, bizim toplumumuzda "iyi insanlar istisnai" olarak var. Yani niyetler temizlenip değişmedikçe siyasetin temizlenip değişmesi bir fayda etmeyecek. İnsan kendi içindeki hükümete de isyan etmeli, insan kendisine muhalefet olabilmeli.
Sevgiler. Son olarak belirteyim ben bir partili falan değilim son derece apolitik biriyim farklı yerlere çekilmesini istemem.
