BU YÜREK SENİN, BU ŞEHİRLE BERABER
Yorgun ve yaralı yüreğime rağmen bu şehri ve seni seviyorum.
Seni yüreğimde büyüttüğümü ve o yürekte hep seni yaşattığımı biliyorum.
Bu sevdiğim şehirde sana ölümsüz bir sevda sunduğumu da biliyorum.
Bu şehri ve seni seviyorum yorgun ve yaralı yüreğime rağmen.
Bu şehrin zeytinliklerle süslü bahçelerini, beyaz badanalı evlerini, dar sokaklarını, yoksula da varsıla da yuva olan evlerini, büyük aşklara ve ayrılıklara
şahit olan tarihini, tarih kokan aşklarını seviyorum.
Seni yüreğimde büyütüp tüm duygularım da ve benliğimde yaşatıyorsam bu sana
olan sevdamdandır. Seni yüreğimde saklıyorum, yorgun ve yaralıda olsa bu yürek, yine de en sağlam yerim orasıdır sevgi için aşk için, senin için.
Adam olanlar ve adam gibi sevmesini bilenler için. Evet, yürek sağlam olmalı sevdiklerini korumak için. Dağları, ovaları, denizleri, acıları, sevinçleri korkmadan içine sığdırmak için büyük olmalı yürek yaralıda olsa yorgunda olsa.
Yüreği boş olanların değil sevme hakkı yaşama hakkı bile olmadığına inanırım.
Çünkü gül bahçesindeki dikene benzer yüreksiz adam. Yürek yaralıda olsa bilmeli niçin sevdiğini. Bilmeli bu şehirde niçin yaşamak istediğini. Eğer bu şehrin denizi onun sevdaları gibi yüreğimi dövüyorsa, bu şehrin labirent gibi yolları onun sevdası gibi yüreğime ulaşıyorsa, sevmeli bu yürek, direnmeli bu uğurda, yaşamalı onun için.
Bu yürek ne ayrılıklar gördü, nelere katlandı, ne acılar yaşadı, bunu ancak bu yürek bilir. İçin için yıprandı, parçalandı ama bir tek senin sevgin onu yaşatmaya yetti. Seni ne kadar seversem o kadar büyük olduğunu gördüm yüreğimin.
Bundandır ki yıllar geçse bile, saçlarına gümüş teller düşse bile ”bütün aynalar sana düşman olsa bile, kalbimdeki elmas çerçeveli ayna sana ebediyen dost kalacaktır.” Bundan hiç şüphen olmasın.
Yürekten sevmek, yürek ister demiştim. Yıllar önce okuduğum bir kitapta şu mısralar vardı, düşündükçe dudaklarımdan dökülür hep senin için. ”Varsan güçlüyüm, var oluşundur yaşatan beni. Ölürsem, varlığına inanarak ölürüm.
Ben bu yere seninle vardım, seninle gideceğim o yerlere. Seninle tamamlandım seninle bütünüm. Seninle bölünmezim. Seninle varım, seninle yok olacağım. Yaşanmaya değer ne varsa yeryüzünde senden geliyor. Senden geliyor sevinçler hazlar, özlemlerin tadı, aşkın ölmezliği, güzelliğin anlamı senden geliyor.”
Senden gelen tüm güzellikleri, senin için çırpınan bu yürekle senin için bu şehirde seninle yaşamak istiyorum.
Bu yorgun ve yaralı yüreğin sahibi sensin. Çünkü bu yürekte büyüttüm sevdamızı. Senin sevgin her şeye yetti. Sende sevmeyi, acılara katlanmayı, acıları paylaşmayı, hüznü, sevinci yaşadım. En son olarak ta hayata tutunmayı yaşadım.
Şunu anladım ki, yürekli olmak lazım, yaşarken de, ölürken de, severken de.
Bundan dolayıdır ki bu yürek artık senin, bu şehirle beraber…
Ali Galip AKYILDIRIM/Edremit/2009