Sabah kalkıyorum belim ağrıyor, oysa ki geceden erken yatmıştım ama demek ki düşüncelerin etkisi kolay bitecek gibi gözükmüyor. Bu hale nasıl düşmüştüm, sanırım hep iyi niyetimden olsa gerek. Nasılsa o benim ailemden dedim ve fedakarlığı ben yapmıştım ama benim ihtiyacım olduğunda ise o hep meşguldü.
Zaman çok hızlı geçmişti, bir baktım yapayalnız 35. yaşımı kutluyorum. Kutlamak denirse, bir kafede kendime bir pasta söyledim ve yanında bir çay. Benden başka kimse yok, sosyal medyada da yokum, kime gösteriş yapacağım ki...
Dedim ya zaman çok hızlı geçti, artık eskisi gibi yaş 35 yolun yarısı değil ama şimdiki hayatta eskisi gibi değil.
Peki ne yapmak lazım, geçmişe bakıp iç mi çekmek lazım?
Hayır tam tersi ayağa kalkmak lazım, peki o güç bende var mıydı?
Az buçuk hafızamda bir şeyler kalmıştı, nefes terapisi ile olumsuz düşüncelerden uzaklaşmak mümkündü. Peki bunu nasıl başarabilirdim?
İlk olarak internete baktım, Google'da nefes terapisti aradım ve sanırım tam istediğim gibi bulmuştum, kendisi hem Bursa'da yaşam koçu hem de nefes terapisti idi. Bir taşla iki kuş vurabilirdim. Bana hem duygu durumumu dönüştürme hem de hayatımı düzene sokma şansını verebilirdi.
Hemen telefonu elime aldım ve numarayı aradım. Karşıdaki ses oldukça içten bir sesti, uygun bir zaman belirledik ve heyecanla günü beklemeye başladım.
Umut yeşermeye başlamıştı... Hazır içimde heyecan varken okumaya ve araştırmaya devam ettim, çok ilginç bir bilgiye rastladım. Ozon terapisi ... Oksijenin 3 atomlu hali olan ozonun vücuda verilmesi ile dolaşım yolu hastalıklarından tutun da zindeliğe kadar bir çok faydası bulunmaktaydı. Peki ben bu sabah yorgun uyanmamış mıydım?
Bugün sanırım şanslı günümdeydim ve bir telefonda ozon tedavisi için açtım. Nefes terapisi ile aynı güne aldım, birinden çıkıp 1 saat ara verip ozon tedavisine başlayacaktım.
Sanırım hayat bana yüzünü dönmüştü...
Peki sonrası ne mi oldu, o da seanslar sonrasında... İzlemede kalın.