Bazen okuduğum bir cümle bende yeni şemalar oluşturur. Ahmet Hamdi den bir dörtlük gibi.
Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ızdırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka alem ki ruhunun yası
Sessiz incileşir kirpiklerinde
Şiirinde olduğu kadar romanları da etkileyici . Hayatına gelirsek Aşkı Böyle güzel tasvir eden biri sizce aşık olmuş mudur ? Tabi neden olmasın. Peki evli miydi çocukları var mıydı ? Hayır .
Tabiki burada biyografiden bahsetmeyeceğim. Hayatına kaynaklardan kolayca ulaşabiliriz ancak, bunun bende uyandırdığı duyguları aktarmak esas amacım diyebilirim . Ahmet Hamdinin romanlarında gördüğümüz o ideal kadınlar ince ruhlu güzel akıllı .. acaba yazar tarafından karşısına sevmeye değecek biri çıkmadığı için mi bu kadar güzel tasvir edilmişti? Ya da yazarın kafasındaki ideal kadın mıydı? Bunu tam bilemeyiz ama bana göre bildiğimiz şey şu , sahip olmadıklarımızı daha güzel tasvir ediyoruz. En güzele sahip olsak bile onu yeterince resimleyemiyoruz. Tıpkı ulaşılamayana aşık olmak gibi. Bu yüzden yazarlar belki aylarca yalnız kalmak ister. Belki eşinden çocuklarından .. çünkü duygu işidir bu ve duygular istediğimiz anda değil içinde bulunduğumuz atmosferde yoğunlaşır . En duygulu şiirler en sancılı dönemlerden çıkmıştır ve ya coşkulu. Çoğu yazar en güzel eserlerini en sıkıntılı zamanlarında kağıda dökmüştür . Dert her zaman söyletmiştir bir deyişle . Yalnızlık zihnin en ücra köşelerine el feneriyle dalabilen cesarette biri, bu berbat his bazen bağımlılık yapan biri.. bir yazar için ise barınağı , evi..
Genelleme yapmak doğru olmasa da bariz bir gerçek şu ki , bazı kitaplardaki en özgün karakterler, onlara hiç rastlamamış olanlar tarafından kaleme alınmıştı .. :)