“Soğuk bir sonbahar ayında dünyaya geldiğimi söylerdi hep babam, annem doğumdan sonra ölmüş. Hem babalık hem annelik yaptı babam bu yaşıma kadar, pek dışarı çıkmazdım babam işe gittiği sıra komşumuz Nuri amcamda kaldırdım sabah erken saatlerde fırından sıcak ekmek ve gazete alır hemen gelirdim. Güzel bir sohbet ile sabah kahvaltımızı yapar üstüne birde yürüyüş yapardık ama neden yemek yedikten sonra yürüyüş yapıyoruz hiç anlamadım ben ne anladım yaptığım kahvaltıdan? Nuri amcanın sohbeti o kadar güzeldi ki babam eve geldiği sıra bile ayrılmak istemezdim. Zaten Nuri amcada eski bir şairmiş, küçükken pek anlamazdım şairlikten şiirden ama büyüyünce anladım şairliği şiirin ne güzel olduğunun farkına vardım. Küçükken okulda bir kıza aşık olmuştum o zamanla 11-12 yaşlarındaydım ilk kez bir kız ile sevgili olacaktım, çok heyecanlıydım, ama ebiliyor musun ilk onla nasıl tanıştık? “Nasıl”
Okulun ilk günü sınıftan içeri girdi yeni gelmiş ama bütün erkekler onun arkasından geliyor görmen gerek ama ben aşkın bazı kötü hallerini Nuri amcamdan öğrendiğim için pek yanaşmadım ilgilenmedim.