Çocuk Gözüyle Dünyaya Bakabilmek
Dünyanın en masum güzelliğidir çocuklar ve yaşadıkları dünyaya başka gözle bakarlar. Onlara göre her şey olması gerektiği gibidir. Çünkü akıllarında bin bir türlü şeytanlık bulunmaz. Bir adım sonrayı hesap edemezler ve savaşlara bir anlam veremezler. Dünyanın içinde bulunduğu kaos, açlık, savaş, işkenceler, bombardımanlar, cinayetler onlara göre hiçbir zaman olmaması gerekenlerdir ve anlamsızdırlar. Doğrusuda bu değil mi? Dünyaya çocuk gözüyle bakabilmeyi bilsek yetişkinler olarak yaşamı bu kadar çekilmez hale getirmezdik. Şöyle bir düşünelim dünyada savaşlar sona ermiş, gelir adaletli bir şekilde dağılıyor, kimse kimsenin kölesi değil ve herkes hür bir şekilde yaşamını mutluluk içerisinde sürdürüyor. Hiç cinayet yaşanmıyor ya da kimseye kötülük edilmiyor. Bilakis herkes birbirine yardım ediyor elinden geldiğince.
Açlık Ve Savaşlar Derhal Sonlandırılırdı
Dünya üzerinde işlenebilir arazilerden elde edilen gıdaların tüm insanlığa şu an itibariyle fevkalade yeteceği görünüyor. Bu durumda neden bazı ülkeler açlık çekiyor? Çünkü bir zamanlar bu ülkeler emperyalist ülkeler tarafından sömürüldü. Halkları iyi bir eğitim alamadıkları ve kendilerini geliştiremedikleri için ellerindeki toprakları işleyemedi. Bugün açlık çeken ülkelerin tamamı bir zamanlar bu emperyaller tarafından tüm zenginlikleri ellerinden alınmış ülkeler. En büyük servet olan bilgiye ulaşamayan bu toplumlar işgal edilerek yağmalandı. Oysa çocuk gözüyle bakabilseydik dünyaya daha doğmadan anne karnında vahşice öldürülen çocuğun yerine kendimizi koyabilseydik, tüm bunların yaşanmasına asla gerek kalmazdı. Belki kimse farkında değil ama yeryüzü hepimize yeter.
Çocuk Şefkati İle Barış Ve Huzur Dolu Bir Dünya
Sadece üzerinde yaşadığımız yeryüzünü bir çocuk şefkatiyle kirletmemek doğaya olması gerektiği gibi davranmak, insanlara hangi düşünceden ve inançtan olursa olsun insan olarak bakmak bize yetecektir. Tertemiz bir doğa kirlenmemiş hava, su ve toprak ihtiyacımız olan tek şey bunlar aslında. Sosyal paylaşım platformları olmadan para olmadan televizyon olmadan yaşayabiliriz ama ekmek olmadan su olmadan ve her şeyden önemlisi doğa olmadan yaşayamayız. Anlayacağınız şu an bizi beslemeyecek şeyleri büyütüyoruz. Elbette ki teknoloji büyük bir nimet; fakat teknolojik üstünlüğü olanın bunu paylaşmak yerine diğerini ezdiği bir dünyada bu teknolojiyi üretenlerin her gün üç öğün yediklerini ve bunu üretenleri yok ettikten sonra oturup tarım ve hayvancılık yapmak zorunda kalacakları günler çokta uzakta sayılmaz.
Huzur arıyorsak? Zenginlik arıyorsak? Sağlık arıyorsak? Çocuk masumiyetiyle dünyaya bakmamız bize yeter, hatta artar bile.