Her çoğrafyanın refahı saadet, İdareyi kuvvet, buhranı gaflet, zillet ve cehalet bir kaderidir. Bu kader vakti Vuku bulduğunda takdiri ilahi tecelliye-i ihsan ve-l imtihan olarak ol çoğrafyanın şumulunde mevcut bulunan bilâdı ya ziyade refah ve zenginlik yahut zillet ve miskinlik kuşatır. Bu kaderi ilahidir. Belli mücibi esbabdan mütevellid zuhura gelen bu evsafı diyar mâ ba'dindeki nesli evlada ve sulbu namusa muttasıldır. Kim ol beyhude-i amel sahibinin ümit vari olması bâdı hevadır. Nitekim neslin davamı rai'anın varlığı ile kaim olduğu çümle İdareyi devlet ve millet erkanınca malumu mutlaktır. Lâkin ol bazı harici Duvel-i furâk hemcinslerini ol ğayrı ırkı beşeriyyeden mümtaz kılarak ırkı âlâ idup ol ğayrı milel onlar indinde abdi memluk. Hulasa bu ve emsal efkara hamil Nice düvelin amelleri tarihin muasır satırlarında Vâki olmasından sebeb saadetin ve refahın seyrini tağyir itmiş Ehl-i şakavetin ve küfrün diyarı refah ve saadet ile istikbâle hakim çıkarken lutuf ve kerem diyarları dahili ve harici bir çok aduv ile muharebe idup cedelleşmekte ve ne imtihandır ki idare makamının ricali cuhalası ol cümle vergiyi hümâyûnu israfı beter ve it'âmı haram itmekten zerre huşu itmezler, ve imanı billahda mutlak şek ve şüphe içre oldukları zahiri mutlaktır. Ki lazım gelen kıyamı Ekber ve ihtilalı istikbal kamu ahalinin vacibidir. Kim ol bu ameli farzı terk ider ise ve yahut bu niyetten sapar yada cayar ise değil âlemi fanide cezaya, âlemi bâkîde ebed azablara ve ceza-i izdırablara dücar olur.