Çok seviyorum seni, ne zaman gördüm en son? 9 ay önce, kaç gün geçirdik birlikte? sadece 4 gün... Ama nasıl unutabilirim ki seni, nasıl aklımdan çıkarsın. Ben hiç kimseye sana baktığım gibi bakmadım, kimsenin adımı söyleyişi heyecanlandırmadı beni o güne kadar. Adımı söylediğinde kalbim yerinden çıkacakmış gibi olurdu, adım en çok senin ağzına yakışıyor. Ah verdiğin o umutlar, onlar her şeyimdi ve yalandı hepsi bilerek inanmıştım bir yalana, öyle olmasını istediğim için anlatabiliyor muyum? Sırf seni sevdiğim için inanmak istedim sana, hissettiklerimi anladın değil mi o yüzden yaptın. Senin için anlık bir şeydi ve unuttun ama bana çok koydu. Peki nereden anladın ya sana olan bakışlarımdan mı, yoksa her saniye sırıtmamdan mı? Kızıyorum kendime, sevdiremedim sana kendimi. Haklısın, sen de başkasını seviyordun o zaman benden kat kat güzel. Gözleri daha güzeldi belki de ya da saçları, belki de daha zayıftı benden daha uzun. Şu ana kadar baktığın sevdiğin kız değil her kız güzeldi belki benden. "Hoşmuş" dediğin kızlar mavi gözlüydü belki sarı saçları, uzun bacakları vardı belki ya da yüzü incecikti. O mavi gözler benim kahverengi gözlerim gibi bakmış mıdır sana hiç? O sarı saçları seninkilerle karışsın diye hayal kurmuş mudur hiç? Uzun bacakları senle olan mesafeleri koşmaya yeter miydi hiç? ve o ince yüzünden senin için göz yaşı akmış mıdır hiç? Benim kahverengi gözlerim kimseye bakmadığı gibi baktı sana. Kahverengi saçlarımı seninkilerle düşünüyorum ben hep. Kısa bacaklarım sana koşmaya hazır her an. Bu tombul yanaklarımdan her gece senin için sayısız gözyaşı akıyor şimdi. Bilmiyorsun bunları, bilsen daha da rezil olurum daha da ezilirim karşında, kim bilir ne kadar kalkar bir yerlerin ve ne kadar üstün görürsün benden kendini. Kimlere anlatır, kimlerle dalga geçersin benimle. Acımıyorum ama kendime suç değil çünkü bu. Sevmek hiçbir zaman suç olmadı ama karşımdakiler hep öyle davrandı, keşke farklı olsaydın sen anlasaydın biraz.