Nasıl dayanılır bir bilebilsem.
Bir anda büyük bir boşlukta kalıverdim
Bir anda tüm dünyam sağır olmuştu, sesler sessizliğe karıştı,
Tüm renkler silinmişti gözümün önünden,
Hep derler ya, okyanusun ortasında bir kayık, içinde ben, tek başıma
Tek başıma kalmıştım, hayat denen bu oyunda
Bir anda soğuk rüzgarlar esmeye başladı Okyanustan bir fırtına ki, dinecek gibi değil.
Çaresizlikti, o an yaşadığım,
O benden gidince.
Hiç istemem, inanın…
Yine de sormak istiyorum;
Siz de yaşadınız mı bu duyguyu…
İçinizde koca bir dünyaya yetecek kadar sevgi varken,
Bir anda yüreğinizin içindeki sevgiyle birlikte yerinden söküldüğünü hissettinizmi.
Hem de acımasızca,
Hem de hoyratça,
Duygularınız kanadı mı o an,
İçiniz ürperdi mi.
Soğuk soğuk terlediğiniz oldu mu.
Belki de onun hayalini karşınıza alıp konuştunuz.
Değil mi.
O an içinizdeki boşluğun biraz olsun dolduğunu düşündünüz.
Yoksa daha mı büyüdü.
Yüzünüzdeki gülümseme de solmuştur, eminim...
O an…
Tam da o an hayata, herkese isyan ettiğiniz oldu mu.
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz, eksilmeye başladığınız…
Tükendiğiniz…
Bu duyguyu yaşadınız mı içinizde…
Bir şey soracağım.
Kendinizi tamamen bir köşeye fırlatılıp atıldığına inanıp;
Onun bir başkasının çaresizliğini düşündünüz mü.
Ya da
O an defalarca öldünüz mü.
Ya da ölmekten beter oldunuz mu hiç...
İçinizdeki bu yangını gözyaşlarınızla söndürmeye çalıştınız mı.
Peki, ağlamaktan utandınız mı.
Merak ediyorum sadece…
Gece el ayak çekildiğinde,
Onun hayaliyle buluşacağınız için heyecanlanlanır mıydınız.
O an içinizdeki karanlık biraz olsun aydınlanır mıydı.
Yüzünüzde hüzün kokan bir gülümseme oluşur muydu, peki…
Sonra güneş kendisini yavaş yavaş göstermeye başladığında,
Onun hayali de terk ettiğinde sizi…
Rahat uyur muydunuz, o sımsıcak sandığınız yatağınızda...
O gittiğinde bir daha asla sevemem, dediniz mi.
Eskisi gibi gülemem dediniz mi, peki...
Hayatınızın anlamını yitirdiğini…
Eski alışkanlıklarınızın size zevk vermediğini hissettiniz mi.
Söyler misiniz, yediğiniz yemeğin tadı değişti mi.
Ya uyku düzeniniz…
Sağlığınız…
O içinizde sürekli yaşadığınız heyecanınız…
Zaman bütün acıların ilacıdır, derler.
Sizce de doğru mu söylerler.
Sizin acınız azaldı mı, peki...
Eskisi gibi gülebiliyor musunuz, artık…
Yoksa her baktığınız yerde hala onu mu görüyorsunuz.
Her aldığım nefeste o vardı.
Onu o kadar biriktirdim ki içimde…
Şimdi sadece özlemi kaldı geriye…
Özlem paslı bir bıçak olmuş sürekli oyuyor yüreğimi…
Ben katlanamıyorum bu acıya…
Her gün gün be gün ölüyorum.
Söyler misiniz, siz nasıl dayandınız.