Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
DEBELENME Birşey vardır. Onun sana verdiği, kendini ondan - Sözümoki
28 Ocak 2018, Pazar 19:40 · 704 Okunma

DEBELENME

Birşey vardır. Onun sana verdiği, kendini ondan alamadığın. Hep aklında sorular dolaşır. Onun bıraktığı sorular. Kendini suçlayarak geçer günlerin, gecelerin. Günlerce yemek yiyemezsin yesen de tad alamazsın, onunla dinlediğin
şarkıları dinleyip dinleyip gözyaşlarını salarsın. Hıçkıra hıçkıra ağlarsın yatakta. Gözyaşların yastığına gömülür. Çıkmak istemezsin dışarı. Güneş doğsa ne yazar
kalbinin güneşi batmıştır. Gün be gün erir için. Beklersin belki bir mesaj gelir, belki çalar telefon. Her telefon sesinde mutlu olursun ve her
arayanın o olmadığını gördüğünde içine saplanır o tarifsiz acı. Arayan
kimse sonra arasın. Ne önemi varki. O değil işte o değil. Sen kimseyle konuşamazsın. Senin hayatın bitti. O gitti. O olmadıktan sonra kimin
olduğunun ne önemi varki.

SEN BENİM

Sen ki benim gözlerine her bakışımda içime akandın.
Bana hep sevgi dolu bakan beni kendinden bile sakınandın. Sen ki benim canımda candın.
Damarlarımdaki kan gibiydin içimde sen dolaştıkça ben vardım.
Ama ya şimdi? bir zamanlar bana hayat veren sen, şimdi hayatımdan çalansın.
Bile bile canımı yakansın.

*******

Günler geçer ama o telefon çalmaz o mesaj gelmez. En yakın arkadaşın
sığınağın olur. Çünkü; tek şahidi odur gün geçtikçe ölen o aşkın. Senin
görmediklerini gören odur. Ama sen onun 'Yapma, kendine acı veriyorsun,
o mutlu sen mutsuzsun' demesine aldırmazsın. Çünkü onun soruları vardır
kafanda.

Kendini suçlamaya devam edersin.

BİLEMEZSİN

Öyle zor ki, öyle acı ki senin bu halini görmek. İçine tükenmez kalemle
yazdığın birinin seni içine kurşun kalemle yazdığını anlamak. Ama
bilemezsin. Sen bilemezsin. Sevgisine inanıp hayaler kurduğun, canından
bir parça olarak gördüğün, her bakışında içini eriten insanın gülümseyen fotoğraflarının silmek zorunda olmanın ne kadar acı olduğunu
bilemezsin. Onun hafızana kazınan 'Bırakmam, vazgeçmem' sözlerinin
yalan olduğunu anlamak yeerince zorken, buna rağmen hala sevmek ne
kadar acı bilemezsin. Ey sevdiğim sen ben olmadan benim sensiz neler
çektiğimi bilemezsin..

Onu sosyal medyadan takip edersin. Belki içinde ben olan bir söz paylaşmıştır diye. Ama umduğunu bulazsın. Hep mutlu fotoğraflar atar. Oysa biraz acı çekmeliydi o da. Değil mi? Bu kadar az sevmiş olamazdı. Sevdiğin o olmazdı. o inandığın sözleri söyleyen insan bu kadar kolay unutamazdı.

Nasılsın Aşkım?
Bu sensiz bilmem kaçıncı günüm. Sen saydın mı? Kaç gün oldu, canından
çok sevdiğini söylediğin benden ayrılalı? O kadar çok seviyordun ya
hani. Canın yandı mı? Hergün gülümseyen fotoğraflarını görüyorum. Farklı
farklı yerlerde çekilmiş. Hiç soruyor musun kendine 'Acaba şu an o nasıl' diye.
Gezerken, mutluluk pozları verirken aklına ben geliyor muyum.?

Sonra ararsın bağırırsın, çağırırsın, haykırırsın içindeki acıyla "Sen beni böyle mi sevdin? Ben ağlarken canım yanarken sen nasıl mutluluğunu paylaşabiliyorsun?" diye.
Ama yine suçlu sen olursun. Bunları söylemek için mi aradın? 'Oysa ben belki pişman olmuştur diye düşünmüştüm ama sen değişmezsin' der. Yine suçluluk duygunla başbaşa kalırsın. Ve bir soru daha bırakır. Acaba
gitmek istemiyor, beni mi deniyor? umut ve sorular birikir içinde. Biriktikçe unutmak hayal olur.

Birçok insanda vardır bu. Vicdanını rahatlatmak için karşısındakine psiklojik baskı yapar. Bahaneler biriktirir, karşısındakini suçlayarak
vicdanını bastırır.

Bu böyle sürer gider. O seni suçlar, sen kendini derken sürekli
peşinden koşarsın onun.

Aşk bazen yağmurda yürüyüp ağlamaktır. Gözyaşlarını göstermeden..

Caddeler sokaklar. Ezberlediğim tabelalar bile tanıdık değildi. Hiç bilmediğim bir yerde yürüyormuş gibiydim. Aklımda sen vardın hafızam yerinde değildi.Çok soğuktu. Çok üşüyordu bedenim. Ama canım o kadar yanıyordu ki üşüdüğümü sadece seni aklımdan uzaklaştırdığım an hissedebiliyordum. Saatlerce boş boş yürüdüm. Kulağımda kulaklık. Hıçkıra hıçkıra yükselmeye başladı gözümden  yaşlar. Hıçkırıklarımı arabaların korna sesleri bastırıyordu. Bir mezarlık vardı. Aşkımız da ölmüştü dimi? O mezarlıkta oturdum dakikalarca. Ölüme ne kadar da yakındım. İlerledim ıslak sokaklarda. Hiç bilmediğim alt caddelere kadar inmiştim. Bir bank buldum ve o banka oturdum. Dakikalarca boş gözlerle baktım etrafa, herkesi sana benzetircesine baktım insanların yüzüne. Hala yağmur yağıyordu ve ben hala ağlıyordum. Bu kez sessizce...

Neresi burası? Ben nerdeyim? Çığlık çığlığa sorular? Ama avaz avaz susuyorum. Ne kadar zor insanın bir bilinmezde yürümesi, her adımda tökezlemesi.

AŞK YORAR

Öyle yorgun ki dilim. Hiç konuşasım yok. Oysa ne çok konuşurduk seninle. Ve ayrılırken ne çok dil dökmüştüm 'gitme' diye. Ama şimdi konuşmaya ne halim var ne de cümlelerim.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Bir hatipte mutlaka olması gereken özellik sence nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.