Dizilerle Gelen Dejenerasyon
Dikkatinizi çekti mi? Bilmiyorum ama yan yana konulduğunda hangi kanalda olursa olsun yerli yapım dizilerin sürekli aynı konuyu işledikleri ve sadece isimlerinin değişik olduğu gözlenebilir. Neredeyse dört beş kişiden oluşan bir kadroyla sürekli lüks villalar ve oldukça pahalı arabalar içerisinde geçen telefon konuşmalarından ibaret diziler yaklaşık 450 milyon kişi tarafından takip ediliyor. Türkiye'nin dışında özellikle Ortadoğu coğrafyasındaki ülkeler tarafından takip edilen yerli yapım diziler önemli bir dejenerasyonu beraberinde getiriyor. Sürekli ayrılıkların işlendiği herkesin kendi yaşam tarzını düşündüğü bencil yapıların kurgulandığı dizilerde başrollerdeki kahramanların topluma nitelik açısından ne derecede katkı sağladıkları önemli bir tartışma konusu.
Sıfır Aksiyon Sıfır Mesaj
Tutarsız hareketlerle dolu fevri kararların çok basitmiş gibi sergilendiğine inandığım dizi sektörünün dar bir maliyetle bu yayınları oluşturdukları aşikar. Brezilya veya Hint dizileri ayarındaki yarı pembe dizi yerli yapım dizilerin sıfır aksiyon ve sıfır mesaj prensibiyle oluşturulduğu kanaatindeyim. Tabii bu kendi yorumum, illaki 450 milyon insanın bir bildiği vardır ki seyrediyor. Ancak toplumsal gerçeklerden uzak, sosyal sorunların ele alınmadığı sadece güzel bir aktris veya jönün ön planda tutulduğu diziler kültürel dejenerasyonun derinleşmesinde önemli rol oynuyor.
Toplam Sürede Her Karede En fazla İki Kişi Oluyor
Son derece kısıtlı imkanlarla ve çok düşük maliyetlerle çekilen eski Türk filmlerinde bile gerçekçiliğin en üst seviyede olduğu 1970'lerin başından itibaren Yeşilçam sektörünün yapmadığı hatalarla dolu yerli yapım dizilerle karşı karşıya olduğumuzu hemen belirtelim. Öyle ki yolda ilerleyen bir kişiyi yaklaşık 1 metre gerisinden takip edenleri bile fark etmeyen dizi kahramanları oldukça komik görüntüleri yaşanmasına neden oluyor. Sonuç itibariyle sürekli iki kişi arasındaki aşk çıkmazlarının konu alındığı konuşmalardan ibaret dizilerin yapımcılarının doğa ve çevre bilinci gibi konular ile toplumsal gelişime katkı sunacak senaryolara ne zaman? Yer verecekleri bilinmiyor. Pek niyetleri de yok gibi