Dost!
Vakit sabaha erdiğinde çıkıp gelsen yaralarımı sarmaya.
Rengarenk çiçekler olsa ellerinde, baharı müjdeleyen...
Serçelerin hüzün şarkılarını dinlesek sabahın seherinde,
Duaya dursak hak için, yar için, af için...
Ve ağlayacaksak, beraber ağlasak insanlık için...
Umudun kanadını sarıp salıversek göğe,
Yağmurlar dolsa avuçlarımıza, sürsek yüzümüze,
Yankılansa aminlerimiz sokaklarda.
Yürüsek, yürüsek sancılı kaldırımlarda.
Okşasak yetim çocukların saçlarını,
Düzeltebilsek dertten kamburlaşmış sırtlarını...
Ahh!
Biraz yanabilsek! Biz de güle dönsek!
Dost!
Çıkıp gelsen vakit sabaha erdiğinde,
Elinde rengarenk çiçekler, yüzünde tebessümle...