Kulun Rabbine yakarışta bulunmasına ''dua'' denir. Duâyla, her şeyin malikinin Allah olduğunu vurgular insan ve istediği şeye ancak O'nun izniyle ulaşacağını ifade eder. Kendi acizliğini itiraf ederek Rabbinin yüceliğini kabul eder. İşte bu yüzden dua, kulluğun özüdür ve ''Allah Teâlâ katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.'' (Tirmizî, Deavât, 1) Yüce Allah, insanların yaptıkları dualar sayesinde kendi katında değer kazanacaklarını bildirir (Furkân, 25/77), ve Resûlüne hitaben şöyle buyurur: ''Kullarım, sana beni sorarlarsa (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm'' (Bakara, 2/186) Her şeye gücü yeten Rablerinin daima yanlarında olduğunu ve dileklerini asla geri çevirmeyeceğini vurgulayan bu sözleriyle, inananlara güven ve cesaret verir. O halde bize düşen, bu samimi çağrıya samimiyetle karşılık vermek ve Rabbimize, kabul olunacağından asla şüphe etmeden yalvara yakara, gönülden dua etmektir.