Sessiz ve sensiz bir akşam.
Sana gene gönlümün en ıssız yerinden yazıyorum...
En uçsuz , en bucaksız, yerinden,
Sorma niye yazdın,
neden yazdın diye!
Çünkü bilirsin, bu aşk lisanını bilmiyorum.
Ama derler ki kalbindeki duygulardır...
Eğer şimdi dersen kalbindeki duyguları anlat,
işte o zaman başlarım,
Sana olan özlemimi, hasretimi anlatmaya...
seni hem özlüyorum hem de özlüyorum...
Seni hem herkese benzetiyorum hem de kimsenin yerine koyamıyorum...
sanki elimi uzatsam sana dokunacak gibi oluyorum, ama biliyorum ki eğer uzatırsam elimi
bana yıldızlar kadar uzak olacaksın...
içimdeki özlemi bir nebze olsun dindirmek için yazdım...
Sakın ama
Sakın ağlama gene...
Biliyorum şimdi okurken gene ağlıyorsundur.
Gözlerinden akan yaşların kağıdı ıslattığını hisseder gibiyim,
Ve eminim ki, gözyaşlarını kimse görmesin diye,
kimsenin haberi olmasın diye;
Hıçkırıklar düğümleniyordur boğazında...
Ama sen bilirsin ki,
kıyamam sana...
Burada son veriyorum satırlarıma.
Ve de belkide hayatımın en zor kelimesini söyleyeceğim şuan;
"Allah'a emanet ol"...
Allah Resulü şöyle buyurmuştu ya ;
Sevdiğiniz kişiyi Allah'a emanet ettiğinizde, onu görmeden ölmezsiniz...
şimdi bana bu ayrılığa
nasıl dayanıyorsun diyenlere,
tek bir cümle süzülür dudağımdan;
Duam belli, duyan belli.