Düşmek,
belki de en gerçek anıdır.
Her şeyin bozulduğu,
her şeyin kaybolduğu o an.
Bütün umutların,
gözlerinde bir sis gibi tükenişi.
Ama düşmek,
hayatın sana sunduğu
en büyük dersi almandır.
O düşüş,
bazen karanlık bir kuyudur,
ama her karanlıkta,
bir ışık parlamaya başlar.
Belki,
kalkacak kadar güçsüz hissedersin,
ama düşmek,
bizi daha güçlü kılar.
Ve sonra,
kalkarsın.
Bir adım daha atarsın.
İçindeki yaralarla,
daha derin bir sevgiyle,
hayata karşı daha güçlü bir duruşla.
Çünkü her düşüş,
yeniden başlamak için bir fırsattır.
Bazen,
yola devam etmek için,
bütün yükleri omuzlarından atman gerekir.
Ve sonra,
kalkıp yoluna devam edersin.
Düşmek,
gerçekten de hayatın bir parçasıdır,
ama her defasında yeniden kalkmak,
işte o zaman insanı insan yapar.