DÜŞÜNÜN!
Yaşadığımız dünyada seçimlerimiz ve tercihlerimize göre hayatımızı şekillendiriyoruz. Ne var ki bütün tercihlerimizi kendimiz yapamıyoruz. Örnek verecek olursak ailemizi, beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımızı, dinimizi, cinsiyetimizi, vücut tipimizi(görünüşümüzü), doğduğumuz yeri, kültürümüzü, yetiştirilme tarzımızı, dilimizi ve bunlar sadece birkaçı.
Dünya'ya eğer bir eksik akıllı olarak gelseydim(belki öyleyim bilemiyorum) ailem beni yük olarak, hayatlarını kısıtlayan bir gözle bakacak, sürekli bir çare bulmaya çalışacak, belki de "neden bizim başımıza geliyor" diye söyleneceklerdi.
Eşcinsel olarak doğsaydım, yıllar sonra bunun farkına varıp aileme bunu nasıl anlatabilirdim? Bunu bir kusur olarak görecekler ve beni dışlayıp kovacaklar, belki reddedecekler. Bunu kabul etmeleri yıllar sürebilir ki o kadar yıldan sonra anlayışlı olmalarının ne önemi kalacaktı.
Aşık oldunuz ama karşınızdakinin ailesi sizi kendilerinden farklı görüyor ve istemiyorlar. Zengin-fakir, doğulu-batılı, esmer-sarışın, tahsilli-okumamış vs. bu gibi durumlar oluyor. bunu ne değiştirebilir ne de görmezden gelebilirsiniz. Aşık olmak da sizin sınırlar içinde tercihiniz ve ya seçiminiz değildir.
Konuyu şu güzel deyişle bitiriyorum. "Evinizde ve ya ibadethanelerde 'Amin' demeden önce düşünün, düşünün ve hatırlayın; bir çocuk sizi dinliyor" -Mary GRİFFİTH