Ölümde huzur,
Yaşamda ölüm gibi olsun hasret.
Bundan böyle her gününü saçsın etrâfına.
Ve o mukadder boyunluğu takmalıdır göğsüne.
Ya bir vefâ vardır gönlünde,
Ya da çoktan vâr oluşunun ezgisinde.
Ya bir huzurdur umut,
Ya da gönülden gönüle süzülen melodi kokusu.
Mâsumdu sesler.
En güzeli de saftı, her mırıldanış türküsü.
Doğada âhenkle dans eden kanatlar,
Hepsi birer kuş olup uçacaklar.
Bir düşüştü o gökte savrulan tohumlar,
Nereye konacaklarını bilemeden,
Açmışlardı kanatlarını yeryüzü mısrâsına.
Ya bir gölge olup düşecekti sevdânın filizlerine,
Ya da toprak olacaktı,
Eski benliğine