Ellerini bırakıyordu annem babamın.
Helal et diyordu babam anneme hakkını.
Helalleşiyordu hayat arkadaşları.
Annem yorgundu...
Çok yorgun.
Babam ise onu bırakıp gidecek olan anneme
kırgın...
Gitme demeye yelteniyordu da
Yinede yorgunluğuna dayanamayan annemi, daha da yomak istemiyordu.
Kıyamıyordu.
Annem ise gitmekte kararlı bizi babama emanet ediyordu.
Babamın saçına bir ak daha düşüyordu o an.
Annemin ise elleri ellerinden ayrılıyordu bir anda.
Emanetin başım üstüne diyordu babam.
Emanetin başım üstüne.