Emr-i mâruf) yapmak, her müslimanın üstüne farzdır
Da'lec bin Ahmed rahmetullahi aleyh hazretleri, bir sohbette, sevdiklerine;
Kardeşlerim emr-i mâruf yapmak her Müslümâna farzdır. Eshâb-ı kirâm ve İslâm âlimleri, mallarıyla, canlarıyla, her türlü imkânla, bu farzı îfâ ettiler, buyurdu.
Yâni bu emr-i mâruf Allahü teâlâ’nın emri mi efendim? dediler.
Evet emr-i mâruf yapmak, kıyâmete kadar, gelecek bütün Müslümânların üzerine farzdır. Nasıl ki namaz, oruç, hac ve zekât farzdır, emr-i mâruf da, farzdır. Kim, imkânı varken, bu emri yerine getirmezse, o, âhirette yanar buyurdu.
NOT;
İslam aleminde görünüşte her dini grup emr-i maruf yapıyor. İslamı öğretiyor. Peygamber efendimiz aleyhisselam; DOĞRU BİR TANEDİR, BENİM VE ESHABIMIN YOLU buyuruyor. Bu yolu Eshabın talebeleri yazdı. Bunlara Ehl-i sünnet alimleri denir. Emr-i maruf, bu alimlerin kitaplarındaki din bilgilerini anlatmak ve öğretmektir. Bu alimleri yok sayarak ''Kur'an islamı'' diye Kur'ana çürük ve sinsi ''anglo-siyon'' kafalarına göre mana verenler ve bunlara uyanlar cehennemlik bid'at ehli veya kafirlerdir. İşin vahimi vitrinlerine birkaç alimin kitabını da göstermelik olarak koyup kendilerine sünni müslüman diyorlar. İsrailin köpeği vehhabi Suudlular da böyle diyor. Ahir zamanın en büyük fitnesi de budur.