Ertesi gün lazım olur diye ciğerlerime biraz hava doldurdum
malum hayat şartları
aşık olabilirdim tekrar
aşık olduğum insanı unutup
nefesim kesilebilirdi
onun nefesi de kabuk tutmuş yaramı kesebilirdi
ya da bilemezdim unutamayacağımı
nefes işte
belki alır da
hiç veremezdim geri
nihayetinde unutamayışımın şerefine boşalttım ciğerlerimi yine
hem de dakikalar sonra
üstelik sigara dumanına yer açmak için
ve şerefine kadeh kaldırdım yer çekimine meydan okumayı başaramayıp tüküremediğim aklıma
ve tek başıma.
Olur ya bugünde ölmezsem diye şahane bir plan sundum yarınımın önüne
çok saygı değer ölüm gelmedi madem
ben gidecektim ziyaretine.
Hapla olacak iş değildi
kapıdan geri çevirirdi beni
ama bir gökdelenin en üst katından çığlıklar içinde çökebilirdim üstüne
sürpriz niyetine.
Kaldırım kapı işte.
Yarın olup geç uyandığımda biraz daha erteleme kararı aldım
başım ağrıyordu hiç halim yoktu
hem annemden de habersiz
ayıp olurdu.
-İyiyim.
Bugün sadece kendimle dertleştim, o anlattı ben dinlemedim
aklım sendeydi
aklım başımda
başım gövdemde
ruhen işte.
Aklım seldeydi
ağlamışım da.
-Bu da geçecek her aşk gibi, ilk aşk belki, ama geçecek bir ömür sonra.
Ayağım kaldırıma takıldı
düştüm, hayallerine.
Ellerim yanlışlıkla senin fotoğrafını açtı
çok günah dedim, yapmayın, unutuyordum az sonra.
-Sadece kendime yalan söylerken utanmıyordum.
Bugün de dün gibi;
ölme arzumun
özlem eylemine yenik düştüğü
-Neyse boşver.
Evet her şey yolunda, ama hepsi ters gidiyor.