Evet özlüyorum; 15 haneyi geçmeyen yamaç ve yeşil köyümde bir uzun sopa bulup bacak aramıza sıkıştırıp köyün başından sonuna koşarak atçılık oynamayı özlüyorum.
Evet özlüyorum; Çelik çomak oynayan abileri izlerken gözümüze gelemesinden korksak bile alakasız bir yere gittiğinde o masum kahkalarımı özlüyorum.
Evet özlüyorum; Hurdacı sesini duyduğumuzda hep arkadaki bozuk tahtadan yere girip naylon yada demir ne bulursak hurdacıya satıp o kadar hurdaya bir sakız parası almayı özlüyorum.
Evet özlüyorum; Öğlen molasında köy uzak olduğu için azık diye annemin çantama koyduğu ekmek arası helvayı yemeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum; Mahalle maçında sevildiğim ve küçük olduğum için kaleye koyan ufuk abinin farka gittikten sonra beni kaleden çıkartıp gol attırmasını, ardından sırtına alıp üstünden hiç çıkarmadığı çubuklu fener formasıyla koyu bir galatasaraylı olmama aldırış etmeden sahayı tur attırmasını özlüyorum.
Evet özlüyorum; Simiiiiiiiiiiiiiiit te sağlam dayak yemeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum; Tek vuruşta sektirmeyi hiç beceremediğim için direk kaleye ben geçerim demeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum; Et topunu karşı duvara fırlatıp yastıkları kale direği yapıp rüştü mükkemmel kurtarış diye bağırdığım günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum; Mahallenin gıcık çocuğunu top onun olduğu için oyuna almayı ardında oyunda ilk onu elemeye yada kaleye koymaya çalıştığımız günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum; Atan alır kuralının sadece yaşı ufak olanlara işlediği günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum; Kale kapmaca oynarken hızımı alamayıp kalenin hemen arkasındaki su deposuna kafayı çakıp kulak kıkırdağımı kırdığım günü özlüyorum.
Evet özlüyorum; Maddi durumumuz olmadığından sevdiğimiz abimiz ufuk abimizin evinin penceresinden içerde oynanan mortal kombatı izlediğim günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Muhtarın oğlunun evinde toplanan 15-20 adet çocuğun bir sega ateriyi sırayla oynama hevesini özlüyorum.
Evet özlüyorum;Önümüze gelene bin tekme diye bağırdığımız yılları özlüyorum.
Evet özlüyorum;Canım balık çektiği zaman evin arkasından akan çaya oltamı atıp balık tutmayı özlüyorum.
Evet özlüyorum;Saklanmaç oynarken başkasının ayakkabısını giyip duvarın köşesinden sallayıp ebenin yanlış kişiyi söylediğinde de kazan çömlek patladı diye bağırmayı özlüyorum.
Evet özlüyorum;Katırlara binip tarlaya kadar amcaoğluyla katır yarışı yaptığımız günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Dayımın yaninda makarasına 5 lira yövmiyeyle işçilik yaparken orakla ekin tarlasını ikiye bölmeyimde millet az kaldı bitti tarla diye düşünsün dediğim günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Kışın köyün başındaki dimdik tarlaya gidip naylona binip aşşağıdaki tellere bodoslama girmeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum;Futbolcu kartlarıyla sürekli kartlara bakan çocukla oynayıp kerkilmeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum;İlk ateriyi eve aldığımız gün annemin bu televizyonu bozuyomuş çok takılı kalmasın dediği günü özlüyorum.
Evet özlüyorum;Sınıfta en arkada oturup hocaya hulağ huluğ yaptığım o saçma sapan günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Süper marioda yeşil borulara girildiğini ilk öğrendiğim an ki mutluluğumu özlüyorum.
Evet özlüyorum;Tank oyununda her yeri çelik yapıp çelik kırma alabileceğim yerde çıkana kadar çektiğim dıramı özlüyorum.
Evet özlüyorum;Bombermanda baya seviye yapıp elendiğimde sonda çıkan kodu kağıda yazdğım günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Ateri kasetlerinin çiplerini alıp kaplarını çöpe atmayı özlüyorum.
Evet özlüyorum;Ninja kaplumbağalardaki sarı elbiseli april onıyılı özlüyorum.
Evet özlüyorum;Çeken tek kanal trt 3 te 7/24 olimpiyat izlemeyi özlüyorum.
Evet özlüyorum;Anavatan partisinin bayraklarını sırf arı resmi var diye taşla indirip eve götürüp astığım günleri özlüyorum.
Evet özlüyorum;Maddi durumumuzun kötü olduğu halde çok mutlu olduğum yılları özlüyorum.