Feda Oyunu
Köydeki evlere uzakta olduğu için evimiz diğer çocuklarla oynamaya göndermezdi babam. Bundan dolayı bende hep abimle oynardım. Aramızda 4 yaş vardı. Huysuzlukları çok olurdu. Akşama kadar tonlarca oyun oynardık. En sevdiğim oyunda “feda etme” oyunuydu. Karşıdaki için en büyük şeyi feda eden kazanırdı. Kimi zaman çamurdan yapılan bir araba, kimi zaman tebeşir taşı ya da topaç olurdu.
Bu oyunu her zaman ben kazanırdım. Huysuz dahi olsaydı seviyordum abimi. O kazandığı zaman beni kıskandırmak ister gibi, nispet yapardı. Bende bozulduğum için “Bu kadar mı seviyorsun beni? Abimsin bir de. Benim için feda edeceğin bir şeyin yok mu?” diyerek çıkışırdım.
Benimle iddiaya girmek istedi o gün. Sahip olduğu en değerli şeyi karşıdaki için feda eden kazanacaktı ve ben kendime çok güvendiğim için hiç düşünmeden kabul etmiştim.
Elimde değerli bir şey olmadığı için yapacağım şey belliydi. Ormana giderek ağaç kesip tahtadan araba yapmak vardı. Abimde bilirdi arabayı ne kadar sevdiğimi. Başlamıştım işe iskeleti neredeyse hazırdı öğlene kadar. Çalışmaya devam ederken öğle yemeği saati geçirdiğimi unutmuşum. Abimde beni aramak için bağıra bağıra geliyordu. Bende seslenerek olduğum yere gelmesini sağladım.
Geldiğinde babamın beni merak ettiği söylerken birden olduğun “yerde kal, kımıldama” dedi bana. Ben “ne oluyor?” diyemeden beni tüm gücüyle geri çekmiş yerde yuvarlanıyordum. Kafamı kaldırınca bu zamana kadar gördüğüm en büyük yılanı gördüm. Abimi ısırmıştı. Telaş içinde yerden sopa alarak vursam da uzaklaşmıyordu yılan. Çığlık çığlığa bağırıyor ağlıyordum. Bir kez daha abimi ısırdığını gördüğüm sırada aklıma babam geldi. Koşarak çağırdım. Babamla amcam önden giderken ben onlara yetişmeye çalıştım. Abimin yanına gittiğimizde durumu çok kötüydü.Babam götürmek için yerden kaldırdığında abim bana elini uzatarak acı içinde “ben kazandım değil mi?” demişti. Ben ise korkumdan sadece başımı sallayabilmiştim.
Babam abimi koşarak götürmeye başladı. Köyde araba olmadığı için hastaneye komşunun traktörüyle gitmek zorunda kalmıştık. Ama abim hastaneye kadar dayanamamıştı…