Günümüzde edebi değer taşıyan kitaplar yerine o günün popülaritesine denk gelen içerikler ön planda.Hissiz , anlamdan uzak atar giderle sınırlı kalan , bolca aşk içeren , çay kahve ikilisini mutlaka barındıran içeriklerle dolu kitaplar okunuyor artık.Bir kapak , bir reklam , popüler bir isim bizler için anlamdan öteye gidebiliyor çoğu zaman.Bu konuda yazarların bu kesmi kadar , anlamdan çok reklama bakan bizler kadar , yayinevlerinde de suç buluyorum.Yayınevlerinin kitabı basarken ön planda tuttukları şey yazarın internet alemindeki popülerliği.Sosyal medyanın çeşitli mecralarında fenomenliği ile önplana çıkan yazarlıktan uzak kişilerin basımlarını yapmak yazarı para aracı olarak görmekten başka bir şey değil.Yani yazarlık bu kadar basite indirgeniyor.Basit cümlelerle doldurulmuş sayfaların , görsellerle bezenerek resim defterine çevrilmiş halini basan yayınevleri de Türk edebiyatının değerinden kaybettiriyor.
#HalideEdipAdıvar , #SaitFaikAbasıyanık , #PeyamiSafa , #SabahattinAli , #YahyaKemal ve daha nicesinin romanlarıyla yarışamayacak olan bu yazarların sözümona milyarlara ulaşan rakamlarla kitap satabilmesi ve bu kitapların içlerinde liyakâtine göre bir hakikât , bir edebi sanat olmayışı edebiyatımızın ne kadar zayıfladığını kanıtlıyor aslında.
Edebiyat Arapça 'adabiyyât' kelimesinden geliyor.Yani adap , görgü , terbiye.Bizim bu yeni nesil yazarlarımız bu konuda da hayli eksik kanımca.Üç beş süslü cümle ile , küfürden mizah çıkarma çabası ile , yalan dolan ile , eski sevgililere hakaretler ile yazar olunmaz.Küfürden de edebiyat yapan yazarlarımız olmadı mı , oldu elbet.Fakat bu yazarların tek cümlesinden ne çok anlam çıkar.Öyle ki ben küfrü sevmeyen bir insan olarak söyleyebiliyorum bunu.Bahsettiğim yeni nesil bazı yazarların kitapları piyasada kirlilik yaratıyor bence.Bu sitede nice kişi gördüm yazarım diye geçinenlerden daha hakikatli şeyler üretebiliyor daha çok emek harcıyor.Fakat bu niteliksiz kesmin bu sığlıktan kurtulup kendini geliştirmesini edebi , edebiyatı benimsemesini isterim o güzel kitapları görüp kendimi o kitapları okuyor olarak görmekte isterim.
Bizler edebiyatin bu çöküşü ile yazarlarımızı twitterden , facebooktan , instagramdan öğreniyoruz artık.Bir #TurgutUyar'ın 'Göğe Bakma Durağı' nı , #CahitZarifoğlu'nun 'Bulutlar açmadı mavi gök orada mı?' , #CemalSüreya'nın 'Hayat Kısa , Kuşlar Uçuyor' , #EdipCansever'in 'Bir renk değildir mavi huydur bende' sözlerini duymayan kaldı mı? Peki ya bu yazarların , şairlerin hakkında başka ne biliyoruz bizler ? Ya bu bahsettiğim fenomenler hakkında neler biliyoruz ?...
Örneğin ; biz #SabahattinAli'nin hikaye kitaplarını elimize almadan onun bir önsözünü okumadan onun hakkında internetten alıntılar yaparak mı fikir edineceğiz? Belki de bu yazarların kitaplarında başkalarının beğenip paylaştığından daha fazlası yatıyordur da biz farklı anlamlar buluruz o kitaplarda.
Sonuca varacak olursak yayınevlerinin politakaları olsun , bizlerin bu pazarlama oyunlarına geliyor oluşumuz olsun , bu fenomenliğe fazlaca anlam yüklüyor oluşumuz olsun bu hatalar edebiyatımızı yaralıyor bizim.Şu zamanda bir haber röportajında verilen saçma yanıtlarla bile fenomen olunabildiğini göz önünde tutarsak sanat , yazarlık buralara indirgenemeyecek kadar değerli şeyler.Gelecek nesle ilham olan bizden bir şeyler taşıyan şeyler.
Diline , sanatına sahip çıkan ve anlamlı bir şeyler ifade edebilmek adına yazan yazarlarımıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.