Bazen,
geçmişin taşları ağır gelir,
her adımda biraz daha batarsın.
Her hatada,
her kayıpta,
bıraktığın izleri ararsın,
ama hiç bulamazsın.
Ne kadar kaçsan da,
geçmiş hep seni takip eder.
Bir kelime, bir anı,
bir bakış,
her biri seni hatırlatır.
Ve sen,
bir süre sonra bu yükle yaşamayı öğrenirsin.
Ama belki de,
geçmişle barışmak,
onun seni yeneceğini kabul etmek değil,
onunla birlikte yaşamak ve
yoluna devam etmeyi öğrenmekti.
Çünkü geçmiş,
bizi biz yapan o kırılma noktasıdır,
her hatada bir ders gizlidir.
Bazen acı verir,
bazen ağlatır,
ama sonunda o acıdan
bir güç doğar.
Ve belki de en gerçek şey,
geçmişin seni şekillendirdiğini
ama seni belirlemediğini anlamaktır.