Geleceğin Masalı

Bir var olacakmış, bir yok olacakmış, ahir zaman içinde, çıkrık motor yağı içinde, hoparlörler tellal, robotlar berber iken, ben üreticimin cebini doldurur iken, fast gideceğim, uz gideceğim, gökdelen, fabrika, düz gideceğim. Çer çöp geçerek, demir-celik biçerek, sıcak petroller icinde alev alev bir yaz gideceğim. Bir de dönüp arkama bakacağım ki, ne goreyim? Gide gide bir vida boyu gitmeyecek miyim? Natal-metal martaval, işte size duyacaginiz bir masal!

Çağlardan insanın makinelerin uzantısı olacağı yıllarda bir Kadın ve bir Erkek mutsuz mutsuz yaşayacaklarmış. İnsanlar birbirleriyle hiç anlaşamayacakları için bunlar artık dayanılmaz sayılacakmis. Nitekim artık insanların birlikteliği zorunlu ve tek secenek olmaktan çıkacak, alternatif ilişkiler ortaya çıkacakmış. İnsan ne hayvan gibi biyolojik mekanizma ne de robotlar gibi bir makine sayılmaz. Bu yüzden araya hırs, hormon, insaniyet, duygular girince her insanî birliktelik artık dayanılmaz noktalara ulaşacakmis . İşte böyle zor zamanlarda bu Kadın ve Erkek birbirlerine yeni dünyanın alternatif ilişkilerine inat aşık olup, bunu olabilecek en iptidai duygularla yaşama kararı alacaklarmis. İnsan olmanın hissiyatini duyma bilinci ile yapacaklarmış.

Fakat gene aynı insanî hissiyatlar sebebiyle anlaşmazlıklar çıkacak, gelecek zamanda geçecek olan günlerde duyguları yozlasacak, eski heyecanını yitirecekmis. Bu noktada Kadın ve Erkek artık bardağı taşıran son damlanin da geleceği günde artık ayrılmanın zamanı geldiğini anlayacaklarmış. Kadın Erkek’e ” Yeter artık! Beni bir gram umursadigin yok. Ne desem karşı koyuyorsun. Anlamıyorum seni. Ben artık dayanamıyorum.” diyecekmiş.

Erkek başını ellerinin arasına alacak ve sinirle soluyacak ve “Beni anlamıyorsun demek? Aman efendim, ben seni anlıyor muyum? Hiç bunu sordun mu ? Sen zaten benim evlendiğim kadın değilsin. Durmaksızın o salak arkadaşlarına ayak uydurmaya çalışıyor, benim istediğim hiçbir şeyi yapmıyorsun.” diyerek Kadına cevap verecekmiş. Kadın zaten kafasından silmiş olacağı bu evliliğin artık mümkün sürdürülebilir hiçbir yanı olmadığını anlayacak, hazırlamış olacağı valizi alıp soluğu İnsanlararası Evililik Sonlandırma Dairesinde alacakmış. Burada çalışan hakim hiç yoğun olmayacağı için hemen öbür güne dijital bir randevu verecek, ve bir video duruşmada, hakim çiftin birbirinden şikayetlerini dinleyecek ve evliliklerini sonlandıracakmış. Hakim ve video duruşmayı bitirdiğinde Kadın ve Erkek taraflarının ekranlarına birer reklam düşecekmiş.

Erkek’in ekranında mükemmel ve son derece teşhir edilecek bir kadın vücudu fotoğrafının üzerinde şunlar yazacakmış. “İnsanlarla olmaktan siz de sıkılmadınız mı? Resmi ve son derece sıcaklık verecek bir robo-partner istemez miydiniz? Üstelik hiç dırdır işitmeyeceksiniz. Yatakta her türlü bilgi ile donatılmış ve her istediğinizi yerine getiren, her duygusal duruma adapte olan bir partner… Haydi Dünyadan geri kalmayın!”

Kadın’ın ekranında ise aynı şekilde bir erkek vücudu ve şunlar yazacakmış. “İnsanlarla olmaktan siz de sıkılmadınız mı? Resmi ve son derece sıcaklık verecek bir robo-partner istemez miydiniz? İnsanlara laf anlatmaktan bıkmadınız mı? Kreatif bir erkek beyni ile binbir türlü zevk tatmaya hazır mısınız? Sizi anlayan, itiraz etmeyen bir partner… Haydi huzurlu bir hayata ve uzun gecelere adım atın.”

Kadın ve Erkek ilk başta bu reklamları umursamadan kendi hallerini düşünmeye başlayacak. Ayrıca her ne kadar insani ilişki de başarısız oldularsa da, hala bir robot ile olmayı yanlış buluyorlardı.

Günler günleri kovalayacak, yalnızlık ve depresyon baş gösterecek, cinsel arzular tetiklenecek ve artık dünya da varolmanın bir tarafından tutunmaya çabalayan Erkek ve Kadın gecenin bir vaktinde o reklamdaki robotlara yönelecekmiş. Çünkü artık yalnızlık çok ayıpsanacak, toplumdan dışlanılacakmış. Kadın ve Erkek bilgisayarlarını sesli komutları ile açıp gene sesli komutlar ile bu robot-eş firmalarının web sayfalarını gezinmeye başlayacakmış. Tüm gece süren bu aramalar sonundakendilerine en uygun robo-partneri bulmak için gene bir algoritmaya güvenecek ve istedikleri fiziksel özellikleri bir forma doldurup, en uygun eşin evlerine gönderilmesini isteyeceklermiş.

Öbür istedikleri eşler evlerine getirilip yaşamaya hazır hale getirilecekmiş. Üretici firma yetkilileri hemen 15 günlük deneme nişan törenini yapacaklarmış. Ayrıca bu süre zarfında eğer memnun kalınmazsa resmi evlilik yapılmadan robo-partner üreticisine geri gönderilebilecekmiş. Nitekim robotlar evlenince resmi ve hukuki haklara sahip bireyleri olmaya programlanmış olacağı için bu dene süresi tüketiciye tanınacakmış. Fakat ne Kadın ne de Erkek iadeyi düşünmeyecek hemen evlenmek için sabırsızlanacakmış. “Zaten neredeyse herkes satın aldıkları robotlarla evliler, onlar neden mutsuz olsunlar ki?” diye düşüneceklermiş.

İşte bu düşüncelerle robot eşleri ile yaşamaya başlayacaklarmış. Kadın da, Erkek de ilkin çok garipseyecekleri eşlerine soğuk davranacak hatta baz en saatlerce sadece onları gözleyeceklermiş. Fakat birkaç gün böyle sessiz sedasız geçecekken bu robo-partnerler “Kişiye Sonsuz Mutluluk” programlaması sayesinde aktif bir rol oynamaya başlayacaklarmış. Robot eşler aradaki soğukluğu gidermek için hızlı davranmaya başlayacaklarmış. Erkek’in eşi daha üçüncü gece onu baştan çıkarıp yatağına girecek ve saatler sürecek sefkatli, anlayışlı ve yaratıcı bir sevişmeden sonra Erkek robot denilen ama tamamen insan gibi sıcak ve canlı olan eşi ve onun Yatak Bilgisi karşısında hayrete düşecekmiş. Eşinin vücudu her şeye adapte olan ve sanki Erkek’in aklını okuyormuş gibi her istediği duruma kendini hazır edecekmiş. Ertesi gün Erkek evlilik işini hemen hızlandırıp Robo-eşine resmiyet kazandırarak mutlu bir hayat yaşamaya başlayacakmış. Günler tamamen Erkek’in istediği gibi geçecekmiş, derli toplu bir ev, kendisini anlayan bir eş, sabah kahvaltıları vs. Aslında Erkek günlük işleri hiç umursamayacak fakat gecelerin(bazen gündüzlerin) tadına doyulmaz bir kadının ona vereceği mutluluk ve ilgi onu bu hayatta daha evvel normal bir insan ile geçirdiği vakitler için pişmanlık hissettirecekmiş. Hatta insani ilişkide daha önceki ısrarı yüzünden kendine “ sığ ve dogmatik, bir uyku halinde” olduğunu düşünecekmiş. O da artık herkes gibi bir robo-partner ile birlikte ve bu yüzden dünyada artık yabancılık hissetmeyecekmiş. Eskiden olsa kendine küresel sistemin onu yabancılaştırdığını düşünecekmiş. Ama uyku halinden uyanacakmış ne de olsa. Artık kendini kandırmayacakmış.

Gelgelelim Kadına… Onun içinde durumlar aynı olacakmiş. Tamamen kendi istediği sınırlar içerisinde bazen “radikalar arzular” bazen de “hayır” demeye kalkmadan eşinin onu anlayacağı, yatak için ısrar etmeyeceği, normal insan erkeklerde yaşanan cinsel sorunlar olmadan mutlu huzurlu bir yaşam sürecekmiş. ve kendisin de hoşuna gitmeyen hiçbir şeye zorlanmayacakmış. Daha ne olacak ki? Bir kadın en kendine boyun eğen, itiraz etmeyen erkek istemeyecek mi? Alışveriş de kendisine saatlerce sıkılmadan eşlik edecek , tırnağını bile kestiğinde fark edecek ve buna iltifat edecek bir erkek artık kadınlar için bulunur bir fırsat olacakmış.

Kadın da hemen evlilik işlemlerini yapıp Robo-partneri ile toplumun geri kalanına entegre olup mutlu mesut yaşamak isteyecekmiş.

Onlar erecek muradına biz çıkacağız kerevetine mi? Hayır, bu geleceğin masalı henüz bitmedi, çünkü henüz gelecek gelmedi. Çünkü insanların yapacakları hiç bitmez ama hep nostalji özlemi çekerler. Bizim Kadın ve Erkek de bunu yaşayacakmış. Birlikte göreceğiz.

Kadın da Erkek de her ne kadar diledikleri her şeyi yapıyor olacaklarsa da, sıkılmışlık baş gösterecekmiş. İnsan işte hiçbir zaman memnun kalmayacakmış. Bir başka fikir bir karşı koyuş, bir sürpriz olmadan her şey o kadar güvenli ve statik olacakmış ki, bu durgunluk her ne kadar yatakta yenilik olacaksa da , hayatı dayanılmaz kılacakmış. İlişkileri artık dayanılmaz durgunluk noktasına varınca Kadın ve Erkek eşlerini karşıların alıp ayrılmak istediklerini açıklayacaklarmış. Robotlar herhangi bir duygusal tepki vermeyecek, sadece “Anlıyorum” diyeceklermiş. Fakat üretici firmalarının piyasa değerleri düşmesin diye ellerinden gelecek her türlü haz oyunun peşinden gidip Kadın ve Erkek’i tekrar tekrar baştan çıkarıp onları “Mutlu” ederek ayrılma isteklerini erteletmeye çalışacaklarmış. Bu durum birkaç gün devam edecek fakat Kadın da Erkek de eşlerinden habersiz bir boşanma davası açacak ve bu boşanma işlemi bitinceye kadar eve gelmeyeceklerini bildireceklermiş. Bu sırada Erkek ve Kadın haberleşecek ve otel odalarında buluşmaya başlayacaklarmış. İnsan olmanın değerini sonradan anladıklarını birbirlerine itiraf edecekken telefonlarına bir mail düşecekmiş. Mail de söyle yazacakmış: “Davayı çekerseniz , robotlarımızı daha aktif fantezilerle güncelleyip “bir çift ile çift yaşamı” sürümünü yükleyeceğiz. Eksik yanlarınızı gene insani eşinizle yaşarken robotlarımızla dünyanızı zenginleştirebilirsiniz.”

Sermaye düzeni işte, onlara her şey mubah olacak ve bu yüzünü gene gösterecekmiş. Kadın ve Erkek bunun kabul etmeyecek, ayrıca şirkete, kişisel yaşamlarını takibe aldıkları için özel hayatın gizliğini ihlalden dava açacakmış. Bu davalar “süper akıllı toplumda” her zaman olduğu gibi şirketlerin piyasa değerleri düşmesin diye yıllarca sürünceme de kalacağı anlaşılacak, Kadın ve Erkek bir kez daha yabancılaşmış ve yüz üstü bırakılmış hissedeceklermiş. Bütün bunlara ilaveten, Robo-partnerleri eşlerini “algoritmik ayrımcılık” yapıldığı gerekçesiyle Avrupa Robot Hakları Mahkemesine şikayet edecek. ARHM Kadın ve Erkek’i robot onurunu zedelemekten tazminata mahkum edecekmiş. Çoğu insan ve robot vatandaş da onları robot haklarına saygı göstermedikleri ve robotları aşağıladıkları için protesto edecekmiş.

Eh işte, hayat böyle olacak, böyle devam edecekmiş. Sözün kısası onlar ermeyecek muradına ama geri kalanlar da uyanmayacak uykudan.