Denizi olmayan kaptan gibi bu sefer.
Derdinden açmayı unutan gül misali unutulan bir yerde hapsedilmiş toprak.
Ölmeden önce yapılacak son listede yer alan maddenin çaresizliği yüz tutmuş bedenimde.
Dışarıda güneş varken içime yağan yağmurun ele alınmış umutsuzluğu.
Kendinle savaşta aşılamayacak kadar derin bir yaranın üstü örtülmüş. Olmuyor işte nak bir türlü düzelmiyor içimdeki bu sen .
Kalbim sana kaymıyor artık . Içimden kopup gidiyorsan her geçen gün. Bir şeyler eksiliyor sana karşı . Tüm hayatımı adadigim o gökyüzünde şimdi kara bulutlar dolaşıyor. Açmayacak olan güneşi bekliyorum.
Ve umudum artık yok olmaya yüz tuttu . Ve geri dönüşü olmayan bu yolda tek basina kalmis bir kuş gibi özgürlük peşindesin.
Gelme artik gelme ki daha fazla büyümesin içimdeki öfke sana karşı. Gelme artik .