Gerçek Aşkın Formülü Var Mıdır?

İnsan olarak hep bir arayış içindeyiz. Duygusal ya da mantıksal sıkıntılar yaşıyoruz. Bir şeyleri çözümlerken, geçmişten yararlanıyoruz. Geçmişte yaşadığımız travmalardan, şahit olduğumuz olaylardan… Duygusal diye adlandırdığımız durumlar aslında arzu, ihtiras ve şehvetten etkilenerek oluşur. Mantık dediğimiz de çıkar ilişkileriyle alakalı bir yapıdadır. Gerçek bu. Aşktan bahsediyorsak, ruhun en yalın haline dönmemiz lazım. Mantıktan bahsederken de sorgulamaktan bahsetmek lazım. Aşk ve mantık, birbirleri olmadan hiçbir şeydir. Biz kendimize merhaba demeyi unutmuşuz. Çevremizdekilere, topluma ya boyun eğiyor ya da onunla zıtlaşıyoruz. Çocukluk halimiz kadar orijinal kalamıyoruz. Fabrika ayarlarına dönmemiz lazım. İnsanlar, kendilerini başka şeylere benzetmeye bayılıyorlar. “Melek gibi olalım” diyorlar. Hayır melek olmak önemli değil, insan olmak önemli. Başka bir şeye gerek yok.

Biz aşk diye şehvete, ihtirasa sarıldık. Aldatıldığımız zaman, hırsa sarıldık. Sütten ağzımız yandı, asosyal olduk. Karşı cinse öfkelenip hepsini aynı kefeye koyduk. Çoğu insan travmalarını bastırmak için biriyle birlikte olur. Bizde kavuşamayanlar gerçek aşıklar olarak gösterilir. Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin… bunlarınki aşk değil saplantıdır. Aşk iki kişinin birbirine özlemle sarılmasıdır. Aşkı ütopik bir şey olarak gören insanlar birbirlerini aldatıyorlar. Aldatmaktan bu kadar rahatsız olan bir toplumun aldatması buna dayanıyor. Peki insanlar neden evlenir? Düzenli cinsel ilişki, maddiyat, çocuk yapmak gibi nedenlerle evlenirler. Dolayısıyla evlilik aşkı öldürmez. Çünkü ikisi farklı şeylerdir. Sadece kapitalist sistem tarafından birbirleriyle bağlantılı hale getirilmiştir. Evet, evlilik çıkar ilişkisidir ve gerçek aşkın bir formülü olduğuna inanmıyorum. Hiçbirimizin ebeveynleri çok iyi insanlar değildi. Biz travmalar, işten atılmalar, tecavüzler, üçkağıtlar, darbelerle çevrili bir halkın çocuklarıyız. Aşka ulaşmak için travmalarımızla baş etmemiz gerekiyor. Kimseye, "Ben sana hem ana hem baba, hem gece hem gündüz olurum" dememeli. Aşk özgürlük ister. Güvenmek, dans etmek ister. Onunla mücadele etmek anlamsızdır. Aşkı yalın düşünmek gerekir. O zaman aşkın içindeki her şeyle mutlu olabilirsiniz. Birbirinize bakmak, birlikte olmak, saatlerce konuşmak, hepsi haz ve sevinç verir.