Ve evet sonunda yaptım. Annemler beni evde uslu uslu uyuyor,sabahki dans dersim için zaten boş olan zihnimi dinlendirdiğimi zannederken,ben şu an belli bir miktar yürüttüğüm evden usulca kaçtım. Yıllarca yaptığım sporun faydasını sadece şu an görebiliyorum. Oldukça çevik bir şekilde eve girdim ve çıktım. Işte. Yıllardır aradığım buymuş. Bu heyecan,bu günah işleme ve günahını sonuna kadar sahiplenme hissi. Yarın polis kapımı çalar mı bilmiyorum. Ama tam dans dersinin ortasında,o çakma entel hocamın yanında çalsa ve "oğlunuz dün gece bir eve girerken görüntülenmiş,bizimle karakola gelmesi gerekiyor "deseler annem ve babam ne yapar acaba? İlk önce bu durumu cemiyete nasıl açıklarız diye mi düşünürler yoksa benim neden böyle bir şey yaptığımı mı? Muamma. Ben onların 28 yaşında delikanlı,yakışıklı,kariyer sahibi oğullarıyım. Kadınlar benimle bir gece geçirebilmek için her türlü hünerlerini sergiliyorlar, babamın şirketinde hatırı sayılır bir konuma sahibim(oraya dişimle tırnağımla gelmedigim kesin),arkadaşlarım bana imrenerek bakıyorlar. Eğer bu hırsızlık olayı ortaya çıkarsa kariyer düşüneceğim en son şey bile değil. Çünkü babam tereyağından kıl çeker gibi halledecektir bu meseleyi. Muhtemelen cemiyete hiç duyurmadan. Oysa ben duysunlar istiyorum. Hiç birimizin mükemmel olmadığını,bizim de kirlenebileceğimizi görsünler istiyorum. Gerçi yeterince kirliyiz ama ne yazık ki statümüz en kaliteli deterjan misali tüm pisliğimizi temizliyor . Açlıktan ekmek çalan bir çocuk 20 yıl hapis yerken biz her türlü yolsuzluğu usulca kapatıyoruz. Şiddet gördüğü kocasını öldüren kadın müebbet yerken,biz fiziken ve ruhen her gün öldürdüğümüz insanlardan minnet bekliyoruz. Esas katil ve hırsız olan onlar değil bizleriz. Ve tüm cemiyet yarın bunu öğrensin istiyorum. Kloptomani değilim. Sadece gerçek ben'i arıyorum. Doğduğum günden beri herşeyim programlanmış. Beslenme saati,uyku saati,oyun saati gideceğim okullar,sevgililerimin konumu,yapacağım spor türleri, hayat görüşüm,ilgi alanım. Herşey,herşeyi plânlamışlar da bir tek sevgiyi plânlayamamışlar. Neyse,o sorun değil. Esas önemli olan etrafa çizdiğimiz imaj. Ben artık mükemmel olmak,mükemmel bir imaja hapsedilmek istemiyorum. Bu yüzden gerçek ben'in peşine düştüm. İyi bir insan mıyım,kötü mü,hümanist miyim,realist mi, inançlı mıyım,inançsız mı,çevreci miyim,bananeci mi,hırsız mıyım,katil mi? Bunlar gibi onlarca sıfata sahip olabilirim,bilmiyorum belki de hiç bir şey değilim. Bir gün bile kendim hakkında düşünmeme izin verilmedi ki... Ama artık yeter kimsem ya da kim değilsem er ya da geç çıkacak ortaya. Evet belki hırsızlık iyi bir başlangıç olmadı ama "mükemmel " bir 28 yıldan sonra heyecanlı bir başlangıç oldu.