"Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni." diyor Necip Fazıl Kısakürek. Gidenin bir daha gelmeyeceğini bu sözleriyle aktarıyor bize. Eğer gelseydiler Yahya Kemal Beyatlı "Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; / Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. / Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, / Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. " şiirini kaleme almazdı.
Ne çok şair dem vurmuş ayrılıktan-acıdan, ne çok kitap yazılmış gidenin gelmemesinden. Gideni eliyle yolcu ederken bir umut ya da istek var bağırlarında; geri gelsin, onu bıraktığım yerde beklerim diye geçiriyor yüreğinden. Lakin her bekleyişin sonu hüsran ve hayal kırıklığı.
"sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse…" diyor Can Yücel. Bu, acı-keder daha kaç mısrada bu kadar güzel özetlenebilir ki. Gitmesi değil de yarım bıraktıkları acıtacak yüreğini. Elini tutması mesela, ya da boynundan aldığı derin nefesin sesi... Bu ses ezberinde olacak hep, asla unutamayacaksın. Asla unutamayacağım.
Elinin sıcaklığını, avucunu kavrayışı, sesini, ağlayışını ama en çok gülüşünü... İşte o gülüş beynine kazınacak. Ve o gülüşü hep başkasında arayacaksın ve o gülüşü asla kimsede bulamayacaksın, bulmak istemeyeceksin!
Bulmak istemeyeceğim çünkü biliyor olacağım, hiç kimse sen olamayacak benim için, hiç kimse yüreğime dokunamayacak senin gibi.
Sonra belki bir gün, ağzında bir şiirle gelirsin bana , geri gelirsen şiir okumak zorunda kalacaksın demiştim unutma, hatta Nejat İşler'in şiiri olsun;
"sus be kadın!" diyeceksin ilk başta, sonra devam edeceksin.
"sen adamı aşık edersin.
az kaldı,
şimdi alacağım seni kalbime,
Allah yarattı demeyeceğim,
eşek sudan gelinceye kadar seveceğim!" diye konuşacaksın gözlerin dolu dolu, ben o zamana çoktan ağlamış olurum zaten. Kokun erişmiştir burnuma. İşte o gün şiir kitapları ilk kez yenilgiye uğramış olacak sevgilim, ilk kez giden biri gelmiş olacak ve ilk kez bir aşk vuslat nedir bilecek.
Bir Gün gelirsen bana bu şiirler gel Adam...