Gidiyorum şimdi her adımıma bir harf düşürüyorum karalama kâğıtlarıma Anlamlı
cümleler yazdıracak şekilde at adımlarını
Üzeri tozlanmış sandık gibiyim Ara sıra açılıp yâd edilmek istiyor kalbim
Sahi uğrak verir misin tozlu benliğime. Kapağımı kaldırmayı kaldırabilir mi
yüreğim Ağır gelirdim sana ben hâlâ öyle miyim
Rüzgârlar getirsin ağıtlarımı sana
Es bana senden yana es bana
Gözlerindeki yaşları sal rüzgârlara bir fısıltıyla gelsinler bana Yanaklarım
alıştı nasılsa tuzlu yağmurlara Kulaklarım sesine doysun rüzgârlarla Bedenini
al ruhunu bırak bana
Dilimde tekilleşen bir cümleydin sen ünlü düşmesine uğramış şimdi kalbim
rüzgârlar düşürmüş ismini yüreğimden Eğilip almaya mecalim yok yerden
Üzerimde pot duran bir elbisesin şimdi gidişlerini ne kadar içeri alsam da
bana hep bol geldin sen
Gülüşlerimi arıyorum nicedir sende kalan bir kalbim var biliyordum
gülüşlerimi de paketleyip koymuşsun bavuluna Kilit vurduğun dilim konuşmaz
belki sana bakışlarım yeter mi isteğimi anlatmaya Geri ver gülüşlerimi sana
ait olmayanları geri var bana
Gelme bana
Bıraktığın yerde değilim
Biletimi kesti bu sevda senden yana Gitmek istese de kalanlığa yazgılanmış
yüreğim çarmıhlara çivilenmiş bıraktığın yerde benliğim Elini sürdüğün her
yerim yıkılıyor bedenimde Toprağa doğru yol almakta senliğin Gel bana
bıraktığın yerde çivilenmiş yüreğim
Sağıma dönüyorum hayalin
Solumaysa çoktan yazgılanmış yüreğin
Ne saplantı ne bağımlılık ne alışkanlık kelimeleri sıralayabilir yazgımızı
İmkânsızlıklar içinde vurgun yese de her yerinden bu sevda sürgün bitecek
elbet geleceksin yine bana
Bıraktığın gibi bulacağını sakın sanma Her gidişinde daha çok örselendi ruhum