Girişimcilik

GİRİŞİMCİLİK HAKKINDA

Girişimcilik bir ruh halidir, hayata ve geleceğe bakış açısıdır. Girişimci , koşullara, ortama direnir, dağ gibi yığılmış sorunlara meydan okur. Girişimci cesurdur. Girişimcinin gözü geleceğe çevrilidir. Ama elinde geçmişin ipuçları vardır. Girişimci kişiler, toplumu ekonomiyi yenileyen gençlik aşılarıdır. Girişimci, kalitesizliğe, vasatlığa ve sıradanlığa teslim olmaz. Girişimcilik şu sıralarda Türkiye’de en çok aranan nitelik. Çünkü Türkiye’nin 500 büyük şirketinde üretim ve iş hacmi artıyor ama istihdam ya aynı kalıyor ya azalıyor. Kamuda iş imkanları çok, çok sınırlı. Diğer taraftan her yıl 150 bin genç bir fakülte veya yüksek okuldan mezun oluyor. 500 bin genç ise askerlik görevini tamamlayarak hayata atılmaya hazırlanıyor. Girişimcilik özellikle Türkiye’de kolay iş değil. Yeni bir işe başladığınızda herkesin gözü üzerinizde olur. Çoğunluk, sizin tökezlemenizi bekler. İlk sendelemede eleştiriler, öğütler başlar. Dile düşersiniz. Ona buna dert anlatmaktan işinizi yapamaz olursunuz. Ancak yenilgi de girişimciliğin bir parçası. Amerika’da her yeni kurulan beş firmanın üçü, üç yıl içinde kapanıyor. Başarısızlıktan ders alanlar ise sonraki denemelerinde büyümenin yolunu buluyor.

Türkiye'de Girişimcilik

Her yıl birçok ülkenin Girişimcilik Endeksi, London Business School ile girişimcilik endeksinin yapılacağı ülkedeki sponsorların ortak çalışması ile yayınlanıyor. Adı “GEM Report” olan bu çalışma, Türkiye’de ilk kez 2006’da gerçekleştirildi. Bu çalışmada, Türkiye’de aslında çok büyük bir girişimcilik potansiyeli olduğu, ancak bu potansiyelin finansal kaynaklara ulaşım zorluğu ve eğitim yetersizliği gibi nedenler yüzünden kullanılamadığı görülüyor.
NOT: Buradaki paragrafa istinaden bütün RUMELİ göçmenler başta olmak üzere bütün ülkemdeki farklı kökenli ailelere bir uyarım olacak.
Biliyoruz ki: Göçmen aileler genelde Türkiye’ ye ilk göç ettiklerinden bu güne dek hayat görüşleri hep şu şekilde olmuştur. Evimiz olsun, kirada olmayalım, oğlumuz okulu bitirsin çalışsın ve eve destek olsun, askere gitsin, askerden gelsin evlendirelim.
Bende diyorum ki: “Sözüm Sana Yukarıdaki Gibi Düşünen Aileler !”
Evine, aracına yaptığın yatırımı evladına yap, gerekirse kirada dur ama yine yatırımı gayrimenkule ve yastık altına yapma. Yapma ki gelecek neslin öyle bir yetişsin ki Evlad-ı Fatihan gibi yetişsin ecdadının o büyük mücadelesini ruhunda taşısın. Varoluş amaçlarının farkına varsın ve insanlığa faydalı olup güzel bir ahlak ile dünyada kalıcı bir iz bıraksınlar.
“Mevcut düşünce yapısıyla anca kendini kurtarırsın ama yatırımın evladına olursa tüm yeni nesilleri kurtarırsın.”


Risk, içinde şans faktörünü de barındırıyor. Ancak bana göre bir girişimci, finansal kaynaklara nasıl ulaşabileceği konusunda bilgi sahibi değilse, bir fizibilite çalışması veya bir iş planı nedir, nasıl hazırlanır bilmiyorsa, pazarlama stratejileri hakkında bir bilgisi yoksa, yönetim konusunda da kendini yetiştirmemiş ve bütün bunlara rağmen başarılı olmuşsa, faaliyetini “girişim” den çok, “kumar” olarak tanımlamak sanırım daha yerinde olacaktır.
Türkiye’de başarılı girişimci sayısının artacağı şüphesizdir.
Başarmak İçin:
*Sorun üzerinde Yoğunlaşmayın
*Olumsuz Tavırları Atın
*Saplanmaktan Kurtulun

Son olarak gençliğimize şunu belirtmekte fayda görüyorum:
- Bir projen ya da hayalin olduğunda, o hayali öyle bir yaşa ki önünde kimse duramasın.
- Hedeflerini öyle yaşa ki her an yanında taşı ve onlarla dertleş.
- Gün gelecek sen hedeflerini herkese açıklayacağın zaman sana denilecek ki; sen bu şekilde bunları mı başaracaksın ? Aklını mı yedin ? Gir bir yerde çalış sabit maaşın olsun ? Sana gülecekler ama sen ALDIRMA.
- Hep şunu düşün unutma ki sana birileri gülüyorsa sen elbet bir gün marka olacak sın !
Çünkü :
“Kimse Başarı Merdivenini Elleri Cebinde Çıkmamıştır.”

Dünya’da kalıcı bir iz bırakmanız dileğiyle…

Saygılarımla
Ferdi ŞENOL