GİZEM
Siren seslerinin kafamda allak bullak ettiği anılarımı tekrar düşünmek üzere sadece o anlığına rafa kaldırdım . Adamın söyledikleriyle kendimi toparlamam an meselesi oldu. Haklıydı , şu an karantinadaydık ve benim hatta bizim bu şekilde gözükmemiz olası bir suç teşkil etmekteydi. Adamın bana yardım etmesine bu denli müsaade edeceğim aklıma bile gelmezdi. Ne de olsa tanımadığım birinden yardım kabul edeli uzunca bir zaman olmuştu . Sonuçlarını da gayet iyi görmüştüm Ama şu an bunu düşünüp riske girmeye değmeyecek bir durumdaydım. Hızlı adımlarla karşıdaki apartmana doğru yürüyorken siren seslerinin bizi takip ettiğine yemin edebilirdim ama kanıtım yoktu. Arkamı döndüğüm an sanki yakalanacakmışız hissi berbat bir histi. Yanımdaki adamın ise tedirginliği daha da bir farklıydı. Apartman dairesien girdiğimizde nefes nefese kalmış olan adamın yüzüne baktım . Farklı görünüyordu yani ya da ben öyle hissediyordum . Bu karantinannın bende etkisi sanırım faklıydı. Neden her şey ve herkesten şüphe eder olmuştum ki? Mani desen . Ahh! Şu an bunu düşünmemeliyim diyerek adama tedirginlikle sormaya başladım.
“Beyefendi iyi gözükmüyorsunuz?”
Adam gözlerini yavaş bir şekilde gözlerime iliştiriken alnındaki su damlacıklarını görmem bir oldu. Neden bu hava da bu kadar terlemişti ki. Akıl kârı değildi. Ya da hastaydı olamaz mıydı? Belki de hastaneye gitmek için yollara dökülmüştü. Ben gibi saçmalıklar silsilesini çözmek için değil. Adam cümlelerini sakin ve seçerek söyleyebilecekken polis aracının hızla yanımızdan geçmesi bir oldu. Sanırım yırtmıştık . Sanki neysen yırtacaksak . Bu hayat bize en büyük darbeleri vurmaya her zaman yelteniyor benim ki de soru yani. Adam derin bir histerikle rahatlamış ifadesini yüzüne oturturken benim kolumu aniden çekip kendine yaklaştırdı.
“Beni asla görmedin?”
Ne demeye çalışıyordu ki. Ya da ne anlatmaya. Telaşlı başıma yeni bir telaşı daha mı bulaştırmıştım ben anamadım ki.
“Efendim tabi ki de görmedik. Şu an karantinadayız . Sizi gayet iyi anlıyorum.”
Dedikten sonra adam kolumu sert bir şekilde bıraktı. Neydi hiddet bu celallik yani. Adam akıllı söyleyemez miydi? Diye kendi iç sesimle konuşurken adam apartmanın kapısından hızlıca çıktı. Beni ise sorularımla baş başa bıraktı ki ani hissettiğim bir acıyla feryat ettim .Kolumu yakan o hissiyatla gözlerimi aşağıya döndürdüğümde gördüğüm tek şey kırmızı bir sıvıydı.
Yakıcı,bir o kadar da asil olan Kandı.